16 Haziran 2011 Perşembe

Ecem 9 Aylık



Bugün itibari ile içimde olduğun süre kadar dışardasın. İlginç, çünkü sana olan hamileliğim o kadar çabuk geçti ki son 9 ay daha uzun geçti gibi hissediyorum. 10 ay gibi mesela belki 11. Kesinlikle 9 değil ama. Oysa aynı zaman dilimi. Ne saçmalıyorum değil mi?

Her ay ne kadar çok değiştiğini düşünüp biraz üzülüyorum çünkü mütemadiyen hayatımıza yeni gelen minik bebekden uzaklaşıyorsun. Fakat her ay daha büyük, daha eğlenceli ve daha enteresan bir hale geliyorsun. Bana yeni şeyler öğretiyorsun ve beni yavaşlatıyorsun ve anda kalmamı sağlıyorsun. Açıkçası bunları ablanda yaşamadım. Onda ne yaşadığımı bu kadar net bilmiyordum. İkinizin annesi tamamen farklı anneler diyebilirim. Seni emzirirken okurdum ama senin olaya olan ilgisizliğin yüzünden kitapları, bilgisayarı bıraktım çünkü elimden almaya çalışıyorsun. Artık seni daha zor emiriyorum. Gözlerine bakıyorum, saçını okşuyorum, çenende yapışan mama kalıntılarını alıyorum, minnak ayaklarını seviyorum. Ne kadar güzel olduğuna (yani bana ne kadar güzel geldiğine) hayranlıkla bakıyorum. Ne kadar çok babana benzediğine inanamıyorum. Konuşarak söylenmene çok gülüyorum. Ve en güzeli de kokunu içime çekiyorum ve sakinliyorum.

Daha önce söylediğim gibi kızım son derece hareketlisin artık. Buna ekleyebileceğim tek şey ise sanırım dünyanın en hızlı insan evladını doğurmuş olabileceğimdir. Gerçekten, seni yere koyuyoruz ve arkamızı dönüyoruz ki 3 oda ileri gitmişsin. Seni nasıl tutacağız bilemiyorum.
Bu ay kazandığın beceriler de hiç az değil. Artık çok güzel ayakta duruyorsun. Hatta son birkaç gündür ellerini bırakıp yavaş yavaş aşağı oturuyorsun. Yürüme konusunda çok isteklisin. Hatta önümüzdeki ay içinde yürümeni bekliyoruz. Denizi ve suyu seviyorsun. Yavaşdan alıştırarak soktuğumuzda çok eğleniyorsun. Kendin yemek yemek konusunda çok isteklisin. İstemediğin birşeyi asla ağzına sokmuyorsun. Elle yenilecek şeyleri kendin yiyorsun, kaşıkları da illa sen de tutacaksın. Asla bize bırakmıyorsun. Ela birşeylere dalıp ağzını açıp yemek yerdi ve hep bizim yedirmemizi isterdi. Ama sen asla bu oyunlara gelmiyorsun. Bir de kafanı iki yana o kadar hızlı sallıyorsun ki zaten bizim ağzına birşey sokmamız pek mümkün değil. Bu ay içinde bir de önce alkış yapmaya başladın, sonra da öpücük yapmaya başladın. Tatlılığın çok arttı. İtiraf ediyorum bebeğin bebek olduğunu tadına vara vara seni severek anladım. Ela'da endişe, çaba vs yüzünden bu kadar tadını çıkaramamışım. Şimdi ikinizin beraber tadını çıkarıyorum. Çok mutluyum seni dünyaya getirdiğime. Baban da ben de seni büyüyen bir aşkla seviyoruz. Önümüzdeki ayların sana neler getireceğini merakla bekliyorum.

Yeni geliştirdiklerinin dışında geçtiğimiz ay Ece'nin ustalaştığı şeyler.

1. Hiçbirşeye tutunmadan ayakta durmak.
2. Mutfaktaki dolapları açmak.
3. Mutfaktaki çekmeceleri açmak.
4. Banyodaki dolapları açmak.
5. Tuvalet kağıdını koridor boyunca sürükleyerek açmak.
6. Islak mendilleri tutup, küçük parçalara ayırmak.
7. Yiyeceğini çiğnemek, ama yutmak istemediği parçaları bırakmak.
8. O parçaları ağzından dikkatlice çıkarıp, yere atmak.
9. Sevmediği birşeyi yaparsanız sırtını yay gibi gerip çığlık atmak.
10. Sabah 7 gibi makul bir saate kadar yatağında uyumak.
11. Dişlerini gıcırdatmak.
12. Bardaktan süt içmek sonra ağzını yarım açarak üstüne doğru bırakmak.
13. Ekmekten ısırarak yemek, annenin dilimlemesi gerekmeden.
14. Kucaklamak.
Bu günlerde çok meşgul.

1 yorum:

Itır dedi ki...

Harika! Çok keyifliydi bu 9 ay civarı diye hatırlıyorum..Biz de tekrar yaşayacağız diye seviniyorum :)