7 Haziran 2011 Salı

Yat Limanı ve Bebelerle Tekne Turu

Dedik ya bu sene Antalya'yı başdan turist gibi geziyoruz diye. Geçtiğimiz akşam eski yat limanına gittik. Oldukça masumca gezme fikriyle başlayan gezimiz birden kendimizi 3 kadın, 1 çocuk ve 1 bebek bir teknede bulduk. Ela ile kendimize teknenin önünden biryer bulduk bulmasına da akşamüstü coşan deniz yüzünden sallandık da sallandık. Benim midem tam kalkmak üzereydi ki neyse ki 1 saat süren turumuz sona erdi. Bu sene birçok şeyi hayatında ilk kez yapan Ela kuzusu yine en fazla eğlenen oldu.

Teknedeki Rus çocuklarla kaynaştı oyunlar bile oynadı. Antalya'da çok rus var ve çok da rus çocuk var. Bu sene Ela'nın kişisel bir tercümanı da var. Sürekli gidip gidip rus çocukları ile oyun oynuyor. Dilini anlamayınca da ''Ekaaaa, gelirmisin senin dilinde konuşuyorlar'' diye yanına çağırıyor. Birkaç kelime bile öğrendi. Bugün çocuklara ''İde suda'' dediğini duyunca şaşırdım. Eka'ya sordum gerçek bir kelimeymiş. ''Gel buraya'' demek istiyormuş. Bizim kız iletişecek başka yolu yok. Ve bunu yapabileceği heryoldan yapmaya çalışıyor.

Yat Limanı'na gelince bize güzel vakit geçirtti. Ela hemen daha büyük tekneye de binmek istedi. Bu çocuklara bu yaşlarda yaptırılan aktiviteler bence çok güzel yerini buluyor. Sonra insan büyüyünce bazı şeyleri denemeye bile öğrenilen korkularla yanaşmıyor.

Antalya bugün itibari ile 30 dereceyi geçti. Benim sıcağa dayanıklılık ibrem de bir kademe daha geriledi. Boşuna bu mevsimde gelmiyoruz. Benim balkabağına dönüşmem yakınlaşmaya başladı gibi hissediyorum. Bakalım ne kadar dayanıcam. Perşembe babamız geliyor çok mutluyuz.

Hiç yorum yok: