27 Ocak 2012 Cuma

Bizim Evde Çocuk Olmak


Gerçekten bilmiyorum nasıl bir anne babayız? Çok eleştirenimiz de oluyor, çok gıpta edenimiz de. Türk anne babalarına göre biraz uçlarda sayılabiliriz. Kar keyfini yaşarken üzerlerinde sadece polarla gören teyze olsaydı baya yadırganırdık. Zevkimizden yapmıyoruz ama giymek istemiyor Ela. Palto giydiği dakikalar sayılı. Bir çok şeyi umursamamaya çalışıyoruz. Asıl isteğimiz çocukluklarını yaşamaları. Gönüllerince eğlenmeleri. Karla kaplı günden istifade baba yapımı bu koltukdan bozma kızaka takılan elektrik kordonu ile karda çekilirken çok eğlendiler. Zaten suratlarına bakarsanız siz de görürsünüz. Bu karda çocukluklarının tadını çıkardılar. Keşke beni de böyle bir kızakla çeken olabilse. Ben onların yerinde olmak isterdim. Demek ki fena anne baba değiliz. Kendi çapımızda. 











Bizim evde çocuk olmak böyle işte. Ne dersiniz bu iki küçük kız eğlenmiş mi sizce?

23 Ocak 2012 Pazartesi

Neden 3 çocuk


Bu yazıya şöyle diyerek başlayayım:
#1 Hayır, hamile değilim.
# 2 Hayır, yakın zamanda tekrar hamile olmayı planlamıyorum.
ve #3 Hayır, hamile değilim.
Gerçek şu ki her zaman 2 çocuk hakkında konuştuk. Eşim 3 çocuklu bir aileden geliyor, ben 2 ama her zaman 2 çocuk bizim için en uygun olandı. Açıkçası birebir defansı her zaman tercih ederim. Tabii ki üretimi 2'de durdurmanın sağladığı ekonomik kazançı da belirtmeme gerek yok. Yine de 2. bebeğimiz doğduktan sonra neden 2 çocuklu çiftlerin sonunda 3'de sonlandıklarını görebiliyorum. (Bazen 4'ü bile bulan var ama 5 ve daha fazlası nasıl oluyor hiç bilemiyorum).
Minik Ela'mızın gelmesi ile çok mutlu olduk. İlk yıllarımız harika geçti ve şu an zamanın nasıl uçup gittiğine şaşırıyorum. Bu ilk bebekde aynı zamanda endişeler ve ''acaba bunu doğru yapıyormuyum, acaba yeteri kadar uyku alıyor mu, yeterince yiyor mu, o öksürük de ne, sırtüstü mü yatıyor, aman döndü mü, nefes alıyor mu, düşecek mi'' ler çok da boldu. Bu liste uzar gider (saçımdaki ilk beyaz teli de bu sırada gördüm). 
Ece ile, zaman yine uötu gitti ve o endişelerden yine bir kısmı daha az derece ile kaldı, ama en azından durup o anların keyfini çıkarmaya da daha çok vaktimiz oldu. 
Gülüşler...

tatlı vucut parcaları

ilk yemek yeme

uykulu gozler

banyoda oyunlar

abla ile oyun zamanı
Ve birkaç hafta önce, tüm bu tatlı anlar bir banyo zamanında biraraya geldi ve kocayla ben birbirimize bakıp aynı şeyi düşündük. Neden çiftlerin 2 çocuğun üstüne bir çılgınlık yapıp 3.yü denediklerini çok iyi anlıyabiliyorum. Bir tatlı varlığın dünyaya gelmesi ve gözünün önünde büyümesi. Çocuklarının birbirleri ile ilişkisi, bağlanması ve beraber ve birbirlerinden öğrenmesini görmek müthiş bir şey. Harika ve buna bir tane daha eklemek istiyorsun. 
Fakat bunun tatlı olacağını düşünmek buna karar vermek demek değil. Şu an ki durumumuzdan memnunuz. Hele ben artık önümün açıldığını hissediyorum. Meşgul olduğum yeni bir işim var. Daha da meşgul olmak istiyorum. 2 tane sağlıklı çocukla oldukça keyifliyiz. Ailemiz artık tamam. Bir bütün. Yine de geleceğin bize neler getireceğini bilemeyiz. Sanırım bekleyip göreceğiz. 

21 Ocak 2012 Cumartesi

Hediyeyi Kazanan

Sevgililer günü hediyemizin çekiliş zamanı bitti. Kazanan 4 numaralı yorumla Nilda oldu. Kendisi bu yazıya mail adresini yorum bırakır veya benimle irtibata geçerse hediyesi için çalışmaya başlayabiliriz. Başka bir zaman da size çıkar. Herkese sevgiler. Katılanlara teşekkürler.

20 Ocak 2012 Cuma

Sevgililer Günü Hediyesi

Yeni yıl hediyemiz yerini buldu. Feyza Çolak benden yaptığım takvimlerden vereceğim çekilişte kazanarak bir takvim kazandı. Sonunda tatlı Emre'nin takvimle fotoğraflarını gönderdi. Güle güle kullansın.

Şimdi sırada başka bir hediye var. Sevgililer günü için üzerinde çalıştığım bir ürünü hediye ediyorum. Ürünü kazanana söyleyeceğim. Daha doğrusu seçenekli bir hediye. Kocanıza, sevgilinize veya kendinize düşünebilirsiniz. Bu aslında bu ürün için bir prototip olacak. Ne de olsa henüz bitmedi. Şimdiden çekilişi yapıyorum çünkü vaktimiz olsun sevgililer gününde elinde olsun.

Şimdiii yarın saat 13.00'e kadar bu yazıya yapılan yorumlar arasından bir çekiliş yapacağım ve ona bir hediye vereceğim. Haydi bakalım iyi şanslar. 








18 Ocak 2012 Çarşamba

Ela








Çok büyüdü değil mi?

16 Ocak 2012 Pazartesi

Ece 16 Aylık

Zaman nasıl bir hızla geçiyor anlamak mümkün değil. Ece bugün 16 aylık olmuş. Yemin ederim 15 aylık olması ile arası birkaç gün gibi bana. Geçtiğimiz ay içinde hem iş çok yoğundu, hem çok ağır hasta olduk sonra zorunlu seyahat derken anlamsız bir hızda kapılmışız gidiyoruz.

Gerçekten kocaman bir bebek oldu. Toddler diyorlar ya İngilizcede, işte ondan ama neden Türkçesi yok anlamış değilim. Gerçekten bu yaşda ne bebekler ne de çocuk. Ece de tam ondan işte. Dediklerimizin çoğunu anlıyor artık. Komutları yerine getirmekten de çok hoşlanıyor. Kutulara birşeyler doldurmak, düzeltilen çekmeceleri babasının bilgisayar çantasına falan aktarmak en hoşlandığı işlerden. Bir de oyuncak pusete oturup kendini itmek çekmek. Evde yağmur çizmeleri ile dolaşmaya da bayılıyor. Öyle böyle büyüyoruz işte. Şu sıra uykusunu da teke düşürdü sayılır. Artık tam bir toddler'ız. Napiim türkçesi yok.




 






15 Ocak 2012 Pazar

Unutulmuş Yapraklar

Bu hafta sonu kelalaka bir şehirde tek başıma biraz dolaştım. Dolaşırken biraz fotoğrafladım, biraz hava aldım. Ben Denizli'de çocuklarım ve kocam yanımda yokken tek başıma biraz yürüdüm. Komik geldi sonra orda olmam. Ailemizin bir yaprağı daha son zamanlarını geçiriyor diye ziyaretine gittik annem ve babamla. Çocuklarımın hasretine daha fazla dayanamadım dün gece atladım otobüse döndüm. Ama ne dönüş. Bir ara kocaya hakkını helal et diye mesaj attım. Her yer kar ve tipiydi. Ve dağlarda bir tek bizim otobüs. Korkunç bir yolculuk, sıkıntılı bir hafta sonu geçirdim.

Dönünce çektiğim fotoğrafları düzenlerken Ekim ayında yaptığımız İstanbul gezisinin fotoğraflarını gördüm. İşte mutlu bir yol hikayesinden kareler. 














11 Ocak 2012 Çarşamba

Hamurla 3 Boyutlu Aktiviteler


Arasıra evde hamur yapıp onla oynuyoruz biz. Geçtiğimiz günlerde hamurlara şekil verirken birden kendimizi 3. boyutta bulduk. Elimizde bir resim vardı ve karakterler. Resimdeki mekanları hamurla doldurduk ve karakterleri de 3 boyutlu yerleştirdik.





Sonra biraz da iple eğlence kattık. Bu 3 boyutlu aktivite ile ikisi de çok eğlendi. Hamur karakterleri dik tutmak için çok kullanışlı. Denemenizi tavsiye ederiz. Özellikle kalın kağıt veya kartonla çok güzel duruyor.







10 Ocak 2012 Salı

ELA 3.5 Yaşında


Tatlı ilk göz ağrımız Ela Naz artık 3.5 yaşında. Hala pire gibi ordan oraya koşturmakta, hala akıl almaz soruları ile bizi şaşırtmaya devam ediyor. Okulla arası iyi. Çok sıcakkanlı, çok heyecanlı olmaya devam ediyor. Kardeşini kesinlikle hiçbiryere bırakmak istemiyor, ama aynı zamanda onu kıskanıp arıza çıkarıyor. Harika bir yaşda Ela. Onunla vakit geçirmek çok zevkli. Konuşmaları, talepleri ile bizi hep ayakta tutuyor. Geçtiğimiz 6 ay içinde kendi kendine uyuma alışkanlığını da oturtmasıyla hayat standardımız çok değişti. Tekrar tek çocuğa dönmüş gibiyiz. Şu sıra çok sevdiğim yazılarımı aksattığımı biliyorum. Ama en az bunun kadar heyecanlı bir iş üzerinde çalışıyorum. Umarım yakın zamanda yazılarımı da bir düzene koyarım.

Böyle tatlı bir kuzuya anne olduğum için kendimi çok özel hissediyorum. Biliyorum herkesin çocuğu kendine özel. Benim kızım da bana bir tane, çok özel ve çok güzel. Bakalım bundan sonra bizi neler bekliyor.


9 Ocak 2012 Pazartesi

Kazara Aktivite


Ece'nin dolaptaki irmik kavanozunu yere dökmesi ile kendilerini yere attılar. İrmikleri bir oraya topladılar, bir buraya. Hiç ellemedim çok güzel oynadılar. Sonra o irmikleri oynama irmiği olark ayırıp bir kavanoza koyduk. Geçenlerde o irmiklerle helva yaptık.. Haha şaka şaka. Arada çıkarıp oynuyoruz.