Nihat Doğan'ın bence bu işte parmağı var. Ondan ne kadar delilik fışkırırsa bence Japonya o kadar sert darbe yiyor. Eğer yeterince yakından bakarsak, eminim oralarda bir korelasyon görebiliriz. Neyse, umarım bir gün hayatlarında normallik depolayıp başdan başlayabilecekleri seçenekleri tekrar olur.
7 Nisan 2011 Perşembe
japon foroşimahatiası
Şu an Japonya'da olmak nasıl birşeydir anlamak çok güç; güç savaşlarının ortasında, bilinen her türlü doğa veya insan gücü her türlü varlığınızı yeryüzünden silmek için uğraşıyor. Tatminsiz bir sürü düşünceye sahibim ve kilometrelerce uzaktayım. O zavallı insanlar ne yapıyorlar? Bahse girerim orda güvenli ve konforlu oturmuyorlar, benim şu an yaptığım gibi bir kahveden yudum yudum içmiyorlar. Sanki bir sınavdan geçiyorlar. Dayanıklılık sınavı. Hem fiziksel, hem psikolojik. Radyasyon hastalığı, lavlar veya evlerinin tepelerine geçmelerinin en az ihtimal olduğu yerlerde olmaya çalışıyorlar. Tabii hala evleri varsa. Son derece fazla yüzümü asmama neden oluyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder