14 Nisan 2011 Perşembe

33 ay - 3 yaşa 3 ay


İlk eniğimiz olan Ela hatun dünya üzerindeki en hızlı 33 ayını tamamladı. Ve bu süre içinde kendine tırmanacak yeni yerler, yeni yaramazlıklar yarattı. Kendi yaşıtları içinde en yükseğe tırmanma dalında madalya kazanan Ela hanım, şimdilerde ise bacaklara ve düz duvara tırmanmaya başladı. Ben artık hamileliğimde beni bir örümböcekin ısırdığına nerdeyse eminim.

30 ayı geçtiğinden beri nerdeyse sihirli bir değnek dokundu ve gerçekten sakinleşmeye, makulleşmeye başladı. 33 aylık Ela artık kendi kendine;
- Katı gıdaları yiyebiliyor.
- Bunu söylememe gerek yok ama istediği yere çıkıyor ve iniyor. (Ne kadar yüksek olursa olsun)
- Üstünü çıkartabiliyor.
- Üstünü giyinebiliyor. (Ancak yardım isterse yardım ediyoruz)
- Araba koltuğuna kendisi çıkıp oturuyor, araba durunca kendisi kemerini açıp aşağı kendisi giyiyor.
- Ayakkabılarını biraz yardımla kendisi giyiyor.
- Düğmelerini ilikliyebiliyor.
- Tuvaleti geldiğinde klozetine kendisi oturuyor. Çişini yapıyor. Lazımlığını tuvalete döküyor. Yükselticiye çıkıp ellerini kendisi yıkayabiliyor.
- Dişlerini fırçalayabiliyor. Su alıp tükürebiliyor.
- Laptopun mouse'u ile istediği şeye gidip tıklayabiliyor.
- Ipod kullanabiliyor. Bir iki oyun oynayabiliyor.
- Daha yeni anlamlı çizgiler çizebilmeye başladı. 4*5 lik yapbozları yapabiliyor.

Aklıma gelip tarihe not atacaklarım bunlar. Ela 3 gündür sürekli ateşleniyor. Son 8 aydır Ela ateşlenmiyordu bile. Bu sefer çok sağlam bir virüsle karşı karşıya. Çok yoruldu, çok yıprandı. Burcu da yazmıştı bu virüsü. Herpes simpleks. 6. hastalığı da bu virüs yapıyormuş. Biz de serumluk olmadık. Çünkü Ela'nın bir avantajı var. Böyle durumlarda anne sütü alabiliyor. Bugün bütün gün sadece anne sütü ile beslendi. Ve gerçekten susuzluğuna etki etti. Ela biraz daha iyi oldu diyebilirim. Ama Ela üstüne bir de kulak enfeksiyonu eklediği için malesef antibiyotik de almaya başladı. Anlıyacağınız durumumuz zor. Şimdi Ece'ye de geçmiş olmasından çok korkuyorum. Umarım ona geçmeden atlatırız. Ah şu çocukları öpmeseler, ne var ki.

5 yorum:

Limonlu Turta dedi ki...

Esracığım,
İnsan yazını gülümseyerek okurken aniden şoke oluyor. Bu virüs de nerden çıktı? Çok geçmişler olsun. Yediği içtiği her şeyle şifa bulsun.
Ela'yla senin yanaklarınızdan öperim, Ece'nin de daha öpmeye kıyamam, gıdısından koklarım.

AYÇA dedi ki...

Çok geçmiş olsun canım, umarım kısa zamanda atlatırsınız.

ÇokBilmiş dedi ki...

Aaaa, öpmedne olur mu? Şöyle tükürüklü tükürüklü öpmeleri lazım el kadar bebeleri ki bağışıklıkları artsın!

Neyse ki benim kızım da benim gibi uyuzun teki, kimseyi kendisine yaklaştırmıyor, ıhhh diye geri püskürtüyor. Sevgi kelebeği bir kızım olsaydı kafayı sıyırırdım herhalde...

Bu arada benim Elam 19 aylık olup henüz koltuğa bile tırmanamadığından, sizin Ela'nın hastasıyımmmm :)

Burcu dedi ki...

Bu yazını yeni okudum, benim bloga bıraktığım yorumdan sonra. Çok geçmiş olsun. Bir çocuğun açlıktan ağzı kokup da, şunu yemek istiyorum diyip de ağzına götürdüğünde aft acısından ağlayarak yiyemiyorum diyip de ve senin bu konuda elinden hiçbirşey gelmezken o kadar yıpratıcı bir olay ki... Tam da kitaplarda yazdığı gibi 10 günde bitiyor, sonrasında da 10 gün boyunca aç kalan çocuklara birşey olmadığını öğreniyorsun, yemek yemedikleri zaman daha fazla üzülmüyorsun, amaaann 10 gün aç kaldı bişey olmadı varsın bu öğünü de yemesin diyebiliyorsun. Daha sabırlı olabiliyorsun. Geçecek Esracım, çok yıpratıcı ama bir kez herpes olacak sonra bir daha olmayacak..

Bilges dedi ki...

cok gecmis olsun.. bloglara yeni kavustum hemen kostum blog arkadaslarıma... ve hah dedim yine ucuk bir post hazırlamıs bizimki.. allahaşkına son pozu nası cektin baktım baktım çözemedim....