- Sonunda coca yurda, biz de eve dönebildik. Ve San Francisco'ya gitmesini ve benim gidemememi bana affettirdi. Bavulundan şimdiye kadar sahip olduğum en işlevsel, en işime yarayacak harika bir hediye çıktı. Ve şimdi bu yeni cicimle çok mutluyum. Gidemeyişimi unuttum ama çektiği fotoğraflara hala biraz sinir oluyorum. Kaç gündür cicimle duygusal bir bağ bile kurdum:)
- Bu hafta Ela inanılmaz yorucu oldu. Taleplerinin arkası kesilmiyor ve huysuzluğu arttı. Ece'nin daha çok insan içine çıkıp ilgi görmesi Ela'yı çok kıskandırıyor. Bugün Ece'ye sert bir davranışı üzerine ''Ela'cım o çok küçük, ona birşey olursa naparız? Üzülmez misin?'' diye sordum. ''Yenisini alırız.'' dedi. Çok üzüldüm gerçekten, ama o da çok küçük. Bugün çok sorgulayıcıydı. Yeni kavramlar kafasında oturuyor. Yukardaki sözü söylediği günün sabahında ''Ben bir kardeş daha istiyorum anne'' dedi. Bir de ''Biz aile miyiz?'' diye sordu. Elimden geldiğince anlattım. Bakıcıyı biryere sığdıramıyor. Onu soruyor. ''O bize yardım ediyor. Sizlere bakıyor'' dedim. Sonra ''anneler ne yapıyor?'' diye sordu. Anlattım. ''Sen Ece'yle beni çok mu seviyorsun?'' diye sordu. ''Benim babam senin kocan mı'' diye sordu. Sordu da sordu. Aile ve akrabalık olaylarına takmış durumda. Yeni bir algı dönemi açılınca hep biraz hırçın, huysuz oluyor. Bir de babasının 10 gün olmaması, düzeninin bozulması derken toparlayamadı düzeni..
- Öte yandan Ece'ye de üzülüyorum. Gönlümce sevemiyorum, gönlümce ilgilenemiyorum onunla. Ona kitap okumak istiyorum, onu öpmek koklamak istiyorum ama istediğim kadar yapamıyorum. Saçına toka takıyoruz, Ela gelip alıyor. Eline oyuncak veriyoruz, Ela gelip alıyor. Ezik gibi büyüyecek diye korkuyorum. Ama öyle güzel gülüyor ki. İçimi alıp götürüyor. İyi ki doğurmuşum seni diyorum. Onun aşkı da bambaşka.
- Dün kardeşime ev bakmaya giderken Ela'yı da yanımızda götürmek durumunda kaldık. Emlakçıya girince içerdeki bayan annem ve benimle tanışmak için elimizi sıktı. Biz de isimlerimizi söyledik. Sonra koltuklara oturunca kadın Ela'ya ilgi göstermek istedi. Ela kafasını çevirdi. O sırada telefonu çaldı ve kadın telefonla konuşurken Ela bana ''Ben neden ismimi söylemedim anne?'' diye sordu. Çok şaşırdım ve gurur duydum. Onun bir birey olduğunu ona hissettirir şekilde davranıyoruz ama bu kadar farkında olduğunu bilmiyordum. Kendisi ile tanışılmadığına, elinin sıkılmadığına resmen bozuk attı. ''Haklısın kızım seninle de tanışması gerekirdi, telefonunu bitirince sizi tanıştırayım'' dedim. Sonra kadınla telefon bitince tanıştılar. Elini uzattı, sıktı ve ''Ben de Ela'' diye resmen laf soktu. O büyürken en çok istediğim şeydi, özgüveni yüksek olsun, bir birey olarak kendini ezdirmesin, saygıyı her yerde istesin diye. Sanırım ona olan davranışlarımızla doğru yolda gidiyoruz.
4 yorum:
Helal olsun Ela sana!
Darısı benim Elam'ın başına...
kıskançlıklar var galiba.. ama bu kızlar bambaşka..benzer olayı bende yaşadım. site girişinde güvenlik isim kontrolü yapıyordu ismimi söyledim, içeri girdikten sonra arka koltukta tepindi benim ismimi neden söylemedin diye.. allah sağlık versin hepsine..sevgiler
hediye neymis merak ettim??
evet galiba haklısınız.. bende ela ile yeteri kadar ilgilenemediğimi ve onun ezik büyümesinden korktuğumu düşünüyorumm.. öyle güzel gülüyoki elamm.. bayılıyorumm..böyle doyasıya sarılamıyorum çünkü lavin hemen beni kucağına almadın diye başlıyo..
Yorum Gönder