8 Eylül 2010 Çarşamba

Ela'nın Bilinci

2 yaşındaki bir çocuğun herşeyi fazlasıyla anladığına artık emin oldum. Kardeş sürecinin ne kadar farkında olduğunu bilemediğim kızımın dün akşamki konuşmamızdan sonra yine düşündüğümden çok fazla şeyi idrak ettiğini anlamış oldum. Şaşırdım, gurur duydum ama biraz da ürktüm.. Siz siz olun küçümsemeyin.

Dün gecenin bir saatinde Ela uyandı ve uyumakta zorluk çekti. Birkaç gündür bir sıkıntısı var ve sanırım yaklaşan doğumla birlikte evde yaşanan değişiklikler (taşınma, bezi bırakma, annenin karnının büyümesi ve bebek lafları, yardımcının bizimle yaşamaya başlaması, evde bebek için hazırlıklar yapılması) kafasını iyice karıştırdı sanırım. Keşke ona daha fazla yardımcı olabilsem, minicik kafasıyla çok işlerle uğraşıyor..

Bir süre uyuyamamaktan sonra;
Ela: Babam gelsin beni kucağına alsın.
Ben: Baban uyuyor tatlım. Gel sarılıp uyuyalım.
Ela: Hayır, Senin karnın büyük beni kucağına alamıyorsun.
Ben: Çok yakında küçülecek tatlım, O zaman seni kucağıma alacağım.
Ela: Ne zaman?
Ben: Bebek gelince tatlım.
Ela: Bebek ne zaman gelicek?
Ben: Çok yakında istediğinde bana tık tık yapıcak. Biz de doktora gidicez. Doktor abla bebeğe hoşgeldin yapıcak.
Ela: Senin karnın küçülünce ben de meme emebilicem değil mi? (Ben, dumur)
Ben: Evet tatlım, istersen emebilirsin..
Ela: Yaşasın gelsin o zaman. Bana masal anlat.
Ben: Ne masalı istiyorsun canım?
Ela: Kağdeş masalı anlat.
Ben, Caillou'nun annesinin karnında bir bebek olan ve annesine bebek gelince neler yapabiliceğini sorduğu bir masal uydurdum. Ela, ben de okula gidicem dedi. Ece gidemiycek ama dimi dedi. Ben, evet tatlım dedim..
Ben: Sen de kardeşine bakmama yardım edicekmisin canım?
Ela: Evet, altına kaka yapıcak biz de temizliycez dimi ?
Ben: Evet, canım..

Hatırladıklarım bunlar ama Ela bence şu anki durumu beklediğimden iyi karşılıyor. Umarım bu iyi niyet durumları bebek geldikten sonra da devam eder. Ara sıra bebeğin eşyalarını karıştırıp arıza çıkarıyor ama bunlar çok normal. Yalnız emzirme sürecimizin nasıl olacağını merak etmiyor değilim. Ela hanım anlaşılan meme olayını unutmuş değil, ve tekrar istemek için bebeğin doğumunu bekliyor. Bakalım neler yaşıyacağız. Meraklıyım, ürküyorum ve biraz da Ela için üzülüyorum. Ama Caillou'nun annesinin dün akşam Caillou'ya verdiği cevaplar (Caillou'cum senin için kardeş gelicek, o biraz büyüyünce artık hep evde oynayabileceğin kardeşin olucak süper değil mi) umarım işe yarar. Bu masalla anlatma taktiği bezi bırakmakda çok işimize yaramıştı.

Dün akşam babasıyla olan bir diyalog
Baba: Bayramda sana araba kullandırcam ama şimdi düzgün otur olur mu?
Ela: Bayram nerde?
Baba: Yarın değil öbür gün bayram olucak.
Ela: Neğde olcak?

Daha önceki diyaloglardan ---

BANKAYA GİTTİK...
bankada numara almak icin numeratöre yaklaştık. Ne zaman yaptıysa yaklaştı o numeratöre bir el attı..
Kapak ters döndü. Yandaki kadın korkudan "ayy" diye bir çığlık attı.
Ela, gayet sakin : Ben de paya çekicem.

Ela: Anne nereye gitti? (Sokakta arabadan indim)
Anneanne: Mama almaya gitti.
Ela: Ama buğda mama yokki. Maykette var.

Ben: Ya galiba kafam kaşınıyor. Kirlendim.
Ela: O zaman yıkann..

2 yaşındaki kızımla son iki diyalogumuz:

Bir akşam yatmadan önce ona hangi kitabı okumamı istediğini seçiyordu. Yerde arkasında oturmuş sabırla onu bekliyordum.

Bana döndü, baktı, baktı ve sonunda, "Acele etmemi söyle" dedi.

Çok mutlu olarak, "Acele et, Ela" dedim.

"Bi daa söyle," diye buyurdu.

"Acele et"

Çok rahatsız olmuş bi sesle, "Ediyorum yaa!" dedi..
(Dumur)
* * *

Birgün eve gelip kızımı arabadan indirmeye çalışırken, "Ayakabıım, Ayakkabıım" diye bağırmaya başladı.

"Tamam, pardon hadi giy bakalım ayakkabını" dedim.

Sıcakta ve güneşin altında hiçbirşey söylemeden durdum, ayakkabısını kendisi giymek için ısrar ettiği için işkence verici kadar uzun onun ayakkabılarını giyme için uğraşmasını bekledim. Dışarı hiç de benlik olmayan bir şekilde zen-anne vari birşekilde baktım çünkü ben daha çok "hadi hadi çabuk" şekilde sabırsız bir anneyim. Sanırım daha sabırlı ve sakin bir insana dönüşüyorum zaman geçtikçe.

Hala eğilip ayakkabısıyla uğraşırken "Bana acele et, de Anne." diyordu.

"Acele Et, Ela"

"Tekrar söyle."

"Acele Et, Ela"

"Tekrar söyle."

Bunu 10 kere yaptık sonra bana "Neden acele et diyip duruyosun anne?" dedi. (dumur)

"Sen bana söylememi söyledin ya" dedim.

"Ama neden acele et diyip duruyorsun?" dedi. (aman allahım)

Bu şekilde 2-3 round geçirdik sonunda ben 1) çocukları kesinlikle anlamadığıma ve 2) sakin olduğumda kızımın arıza yapacağı bir insanım.

--------------------------------
Ben: Kızım ver açayım onu. (bir paket)
Ela: Olmas, sen açamazsın, senin göbeğin büyük.

1 yorum:

Pratik Anne dedi ki...

Genel olarak kiskanclik kardesi kiskanmak seklinde yasanmiyor. Yeni bebek olayini da kiz cocuklar, erkek cocuklardan daha kolay ve sevgiyle idrak edip beklentiye giriyorlar. Esasen kardes gelince sizin cocuklara ayiracaginiz vakit paylasilinca bu kiskanclik denilen tepkilere sebep oluyor. Bizde tek bir (o da cok ufak) olay disinda kesinlikle kardese zarar verme sekliden kardesi kiskanma olayi yasanmadi. Ve bence ne kadar hazirlarsan hazirlan bundan kacinilmiyor. Ta ki ilk cocuk alisana kadar.
Cocuklarin ozellikle kizlarin normalde anne babanin tahmininden cok yogun algilari oldugu bir gercek. Ben ki oglumun daha yuzeysel dikkati oldugunu dusunurum. Gecen gun ortak alanda biraz uzuldugum disari yansidi. Onu da babaannesi hemen ortaliktan kacirdi. Ta gece yatarken bana sorular sordu. Merak etmis beni.