17 Şubat 2010 Çarşamba

Büyüklerin Dünyasında "Köle" Olmak

MyGym üyeliğimizi dondurma işlemimiz biter bitmez bugün soluğu MyGym'de aldık. Serbest oyun vakitlerini daha çok seviyorum çünkü ordaki abi ve ablalar daha az müdahale ediyorlar. Çocuklar daha rahat oynuyorlar derken bugünkü çocuklarına müdahale eden ebeveynler karşısında ağzım açık kaldı, çocuklar için çok üzüldüm. Ben Ela'yı mümkün olduğunca uzaktan seyrederim. Sadece onun için tehlikeli bir durum olacağını hissettiğimde veya kendisi yardımımı isterse yanına giderim. Ela'nın fiziksel gelişiminin bu kadar rahat ve iyi olmasını da, hatta mutlu bir çocuk olmasını da genelde buna bağlarım. Çünkü sürekli yardımsız inip çıktığı ve müdahale edilmediği için kendi sınırlarını daha rahat zorlar. 19 aylık oldu daha birkere bile burdan şöyle ineceksin, şöyle çıkılır diye öğretmedim. Ne öğrendiyse kendi öğrendi, ben sadece kısıtlamadım. Bugün de bu yolda uzaktan kızımı seyrediyordum ve çocukların uğradığı köle muamelesi beni gerçekten çok üzdü.. Örnekler vermek gerekirse, zaten tüm anne, dede, ıvır zıvır büyükler "aman düşersin, yok şurdan çık, yok bu tarafdan gel diyerek" nerdeyse beni isyan ettirdi. Bir dede, Can adında torununa aynen komutan gibi davranıyordu. "Can, şimdi burdan çık. Can, şimdi de burdan kay. Can buraya tırman." Can'ın kendi isteği ile yapabildiği tek bir hareket yok. Nasıl isyan etmiyor anlamak çok güç. Dedesinin dediği gibi yapmayıp başka yöne yöneldiği zaman, dedesi bu sefer eliyle müdahale ederek Can'a gerçek anlamı ile hiçbirşey yaptırmadı. Can için çok çok çok üzüldüm. Çoğunun annesi ya da bakıcısı bu kadar aşırı bir örnek sergilemese de sürekli düşeceklerini düşünerek hiçbirşey yaptırmıyorlardı. Çok merak ediyorum hep siz çocuğunuzu kaldırıp yukarı koyarsanız çocuk nasıl oraya çıkmayı öğrenecek. Sürekli peşlerinden koştular ve çocuklara sürekli müdahale ettiler. Hatta kadının biri çocuğuna bisiklete ters biniyor diye müdahale etti. Ne varki ters binse, canı ters istiyorsa ters binsin.

Ben kendimden biliyorum. Genel olarak çok sakin bir insan olmama rağmen, dişlerimi sadece bana müdahale edildiğinde çıkarırım. Hiç katlanamam müdahaleye. Eşimle bile birbirimize müdahale etmediğimiz bir yaşam şekli oturtmuşuzdur. O yüzden çocukları çok iyi anlıyorum.


Buraya kadar hadi neyse bu çocuklar için çok üzülsem de yapabileceğim birşey yok. Ama bu komutan ebeveynlerle asıl meselem bu ebeveynler kendi çocuklarını bırakıp benim kızıma da müdahale etmeye kalkınca çıkıyor. Bugün tam 3 kişiyi uyarmak durumunda kaldım, hatta biraz da sert uyardım sanırım. Benim çocuğumu rahat bıraksınlar istiyorum. Teyzenin birisi Ela'nın çıktığı merdivenleri beğenmeyip "kızım bu çocuk düşer dedi" önce duymamazlıktan geldim. "Sen çık kızım"dedim Ela'ya. Sonra bir daha çıkarken "bu çocuğu burdan çıkarma" diye emretti. Ben de "teyze seni ilgilendirmez, benim çocuğum düşmez" dedim. O teyze ordan yokoldu.

Teyzeler biter mi. İkinci teyze bu sefer Ela kaydırakdan yukarı çıkıyor diye taktı. Ela çıktıkça kolundan tutuyordu. Ona da "siz müdahale etmeyin, kendisi çıkar" dedim. Geri adım atmadı. "Düşcek diye korkuyorum" dedi. Sinirlerim biraz daha gerildi. "Siz kendi çocuğunuza müdahale edin" dedim. "Peki" dedi. Ama sonra bana pis pis bakmaya devam etti. Bu ne ya. Çocuğumuzu oynatmaya götürdük, gönül rahatlığı ile oynatmıyorlar. Başka bir anne de Ela'nın yine biryere tırmanıp orda sallanmasını yediremedi. Geldi önce Ela'nın kaç aylık olduğunu sordu. Söyledim. "Daha çok küçük değil mi, çok başıboş bırakıyorsunuz" dedi. Ben de "Hanfendi benim kızım burdan 4 aydır sallanabiliyor, siz kendi çocuğunuzu başıboş bırakmayın" dedim. Sanırım bugün MyGym'in en kıl insanı ben seçilmişimdir ama çocuğuma yönelen müdahaleleri püskürttüm.

Ben insanların benim kızım düştüğünde kaldırmasını istemiyorum, bir yere çıkarken yardım etmesini istemiyorum, hele müdahale edilmesini hiç istemiyorum. Benim kızım özgür olmalı, yaratıcılığı sınırlanmamalı, istediği şeyleri yapabilmeli, eğer kendisi için zararlı olduğunu bilemeyeceği birşey varsa ben müdahale ederim, ama sadece o zaman müdahale ederim..

Sonuç olarak büyükler dünyasında sürekli "hayır"denilerek yaşayan bu küçükler için çok üzülüyorum. Çocukların seçme hakkı yok, özgürlükleri yok, neyle oynayacaklarına bile kendileri karar veremiyorlar. Çocuklara saygı da yok. Biliyor musunuz, dahiler şans eseri aileleri tarafından müdahale edilmeyen, kendi sınırlarını özgürce aşabilen çocuklardan çıkarmış. Hatta kötü bir örnek ama ailesi çok fakir olup, çok kardeşle büyüyen ve ister istemez daha az müdahale edilen çocuklar göreceli olarak daha hızlı yükselip daha parlak olurlarmış. Çocukların özgürlüklerini yaratıcılıklarını ne kadar kısıtlarsan çocukların lider özellikleri de o kadar azalırmış, kendilerine güvenleri de. Kendimden biliyorum. Babam bana sürekli "çıkma oraya düşersin, şaşarsın" derdi. Şimdi hala ruhumda olduğu halde ekstrem sporlarda kendime güvenim azdır. Oysa eşim ilk kayak yapmaya gittiğimizde kayakları ayağına taktı ve kaymaya başladı. Korku herşeyi engelliyor. İşte ben kızımın, kendi sınırlarını aşabilen, kendine güveni olan mutlu bir çocuk olmasını istiyorum. Neden zannediyorsunuz biz o daha özgür olsun, evde ona sürekli şunu yapma demeyelim diye evimizde bir sürü değişiklik yaptık.

Lütfen çocukların becerilerine biraz daha güvenelim. Çocukların özgürlüklerine biraz daha saygı duyalım. Ve Lütfen başkalarının çocuklarına müdahale etmeyelim.

8 yorum:

füsfüs dedi ki...

esra ben burdan sinir oldum o teyzelere, karışmayıp düşer demeleri ve elanın bunu duyması bile sinir bozucu biz bu kadar dikkat ederken. defne azıcık tombik olduğundan fiziksel olarak çok kıvra değil, ben biraz teşvik edici olmaya ve göstermeye çalışıyorum bazen, merdiven çıkması bile yavaş hala, mygym gibi biryer olsa keşke buralarda da

yeşim dedi ki...

canım benzeri tepkileri yazın yavruşlar denize girerken de almamış mıydık? Beni de bayıyor böyle çok bilmiş ebeveynler...

Pratik Anne dedi ki...

Ben en cok burada (Chicago, Amerika) kimsenin kimseye karismamasini seviyorum. Zaten burada dusen dusuyor, kalan kaliyor, cocuklar ayaklari ciplak, sirt bel acikta, fanilasiz dolaniyorlar, kimsenin kimseyi uyaracak yuzu olmaz. Ama yine de yapmiyorlar. Komsumuz yunanli yasli bir cift, (Turklere con benzerler) onlar bile cocuklara bulasmazlar.

Bu konuda her Turkiye'ye gelisimizde illa iki uc olay yasariz. Olur olmaz, garsonu, teyzesi, amcasi, taksicisi fikir beyan eder, cevabini alir oturur. Allahtan izinsiz opmek disinda elle mudahele edene rastlamadim.

Diger konuda, benim rahmetli dedem de "yapamazsin, edemezsin" derdi devamli. Annem o yuzden birsey denemekten devamli korkar. Ben de her onlara gidisimizde kendi basima birsey yapmaya kalksam, yapamazsin, dokersin, kirarsin, dusersin derdi ve de ben hakikaten yapamazdim, dokerdim, kirardim ve duserdim. Cok net hatirliyorum. Annem Allahtan bana hic oyle birsey yapmadi. Ben de cocuklarima yapmamaya calisiyorum.

elif ada dedi ki...

Evet ne çok karışan var. Bu insanların hiç mi işleri yok? Vakitleri bu kadar mı bol? Esracığım, bir gun ne olur benimle gel "ooo köpekle bebek aynı evde olmaz" diyenlere ne olur bir de sen cevap ver. Ben, bıktım artık. Çok takdir ettim seni çok.

füsfüs dedi ki...

gene kızdım bak gelince bi de arkandan ne rahat ne ilgisiz anne demişlerdir allah bilir

Eko Anne dedi ki...

Füsfüs;
Gercekten öyle düşünüyorlar, sanıyorlar ki ben çocuğumla ilgilenmiyorum. Ne biçim kadın gibi bakıyorlar. Tabii ki umrumda değil.

Umur;
seve seve cevap veririm. İnsanların başka insanların hayatlarına karışmamayı öğrenmeleri lazım, onlar öğrenemiyorsa biz hatırlatırız.

Pratik Anne;
Ben de cok begeniyorum tutumlarını. Bugün yabancı bir anne vardı. Kızı nerdeyse kafa üstü düştü sakince gülümseyerek kalkmasına yardım etti ve kız devam etti. Ben de öyle yapıyorum, kızım hiç ağlamaz düşünce. Çok şanslı bir ortamda çocuk yetiştiriyorsun.

Yeşimcim;
evet canım sorma. Bir de bunların "bu çocuk üşür" versiyonları var.. Deli ediyorlar beni..

Limonlu Turta dedi ki...

Ne desem boş. Ben de hepimiz gibi aynı dertten muzdaribim. Bizde bir de Pakize (kedim) var. Benim annem bile -ki bekarken yıllarca kendi evimde aynı kediyle yaşadım- yılbaşında geldiklerinde bana çaktırmadan Selin'i olur olmaz zamanlarda kediden uzak tutmaya çalışıyordu. Neymiş efendim kıl yutarmış. Valla ben de en çok Brüksel'e gittiğimizde rahat ediyorum. Ne sıkıştıran ne izin almadan öpen ne de abuk subuk sorular soran oluyor. Bu millet çenesini kapalı tutup, sadece gözleriyle sevmeyi bir öğrense...

ZeyNes dedi ki...

Bana denk gelmedi hiç mygym'de böyle tipler ama dışarıda çok...En çok da "çocuk üşür"cüler...bir güzel alıyorlar benden paylarını.