16 Ağustos 2011 Salı

Ecoş 11 Aylık






Küçük kız, bugün 11 aylık oldun! Bu aysal rakamlar geçtiğimiz ayı gösterse de, gelecek ay bir yaşına gireceğine odaklanmak istiyorum. TAM BİR YAŞ. Son altı ayı birileri hızlı çekime mi aldı. Çünkü resmen uçup gittiler.

Geçtiğimiz ay şimdiye kadarki en çılgın ayındı. Çok şey halledip, çok yol kattetin, nereden başlayacağımı bilemiyorum.

Tabii ki, en büyükle başlayacağız. Bu ay nasıl yürüneceğini öğrendin. Seni birgün yere koydum ve birden bire son beş ayda elini tutup yürütme çabalarımız meyvesini verdi ve ilk adımlarını attın. Seninle çok gurur duyduk, herkes orda tanık oldu, alkışladı ve senin için tezahürat yaptı. Çok gururlu görünüyordun ve dikkatlerin üstünde olmasından çok memnundun.

Bu bir ay içinde yürüme şampiyonu olmayı başardın. Yürüyen en küçük canlı gibi görünüyorsun.

El sallamaya olan sevgin tam hız devam ediyor. Şimdi daha komiksin çünkü artık insanlar seni görüp sana el sallıyorlar ve çok seviniyorsun. Dışarda, parklarda, restoranlarda yabancılara el sallıyorsun ve gülümseyene ve sana geri el sallayana kadar buna devam ediyorsun. Ve yaptıklarında, gülüp ''hah işte her zaman sevimliliğim kazanır'' der gibi bakıyorsun. Küçük yumruğunu açıp kapatmana karşı koymak çok zor. Geçenlerde uykunda el sallıyordun, çok tatlıydın.

Uykun bu ay çok gelişti. Bir ara beni yanında istemekten gecede 4 kere uyanmaya başlamıştın, şimdi yine 12 saat uyumaya ve sabah 5 civarı meme emmeye başladın. Ve bu evimizdeki herkesi mutlu ediyor. Güzel uyuduğun zaman ortalıkda dolaşmaktan çok mutlu oluyorsun ve dinlendiğinde de daha güzel uykular uyuyorsun. Uykuların genelde günde 2 kere 1'er saat ve akşam da makul olarak erken yattığın için yeterince nefes alıcak vakit bırakıyorsun.

Bebek yemeği vermeye çalışıyoruz sana ama bu tamamen senin istediğin gibi gidiyor. Çünkü artık hiçbirşeyi biz yediremiyoruz sana. Herşeyi kendin, ellerinle yemek istiyorsun. Böylece artık çorba gibi şeyleri pek yiyemiyorsun. Mecburen sana parmak yiyeceklerden yapıyoruz. Ama çok güzel yiyorsun. Minik ellerinle harika bir şekilde yemeğini yiyorsun. Çok iştahlısın, bu bir alarmmı olmalı bizim için yoksa maşallah diyip devammı etmeliyiz bilemedim. Ama sonuçta bu konuda çok rahatsın. Biz ne yersek onu yemek istiyorsun, bu da kolaylık sağlıyor. Krep, omlet, patates gibi gıdalar en favorin.

Bu ay oyun olayın da çok değişti. Tekerlekli oyuncakları, arabaları nasıl öne arkaya süreceğini öğrendin. Nasıl iteceğini hatta Ela'nın oyuncak bebek arabasına nasıl çıkacağını öğrendin. En yeni favorinse oyuncak kutusundaki oyuncakları boşaltıp sonra tekrar doldurmak. Ya da ortalıkda bırakıp o dağınıklıkda onların arasında nasıl yürüyebiliyorsun çok ilginç.

Acaip bir hafızan da var. Oyuncak kutusunun etrafında aradığın şeyi bulana kadar dolanıyorsun. Bazen çok küçücük birşey de olabiliyor. Ve aradığın şeyi bulduğunda, şöyle bir evirip çeviriyorsun ve ağzına koymadan önce iyice bir araştırıyorsun. Demekki her oyuncağın tadı farklı ve sen de oyuncak tadıcı görevini yapmak için elinden geleni yapıyorsun.

Son bir kaç aydır, çok tatlı birşey yapıyorsun. Heyecanlandığında, kollarını aşağı yukarı süper hızlı sallıyorsun ve ya gülüyorsun ya da heyecanlandığında çıkardığın sesi çıkarıyorsun. Harika görünüyorsun.

O kadar mutlu bir bebeksin ki, ablan kadar gülemezsin diyordum ama gülüyorsun. Çok gülüyorsun. Ve ben seninle takılmaktan çok zevk alıyorum. Seni, babanla oynarken izlemek de çok hoşuma gidiyor. Geçen gün salondan kahkahalar geliyordu ve ikiniz yerde yuvarlanıyordunuz ve sen onu oyuncak gibi itmeye çalışıyordun. Bir de onun senden birşey istediği senin de getirdiğin bir oyununuz var ki. Bu görüntüyü ablanla da 3'lemek harika olurdu. Çok oyuncusun ve sürekli oyun oynayabilirsin.

Kitaplara bakmaya bayılıyorsun, kendin okuyormuş gibi sayfalarını çeviriyorsun. Bugün Ela'nın tüm kitaplarını kutusundan çıkarıp yere dağıttın ve gün içinde gidip gelip hepsine baktın. Ama favorin içinde gerçek bebek resimleri olan bir kitap. Öpüyorsun bebekleri. Bu arada artık yatağını yere aldık ve uyanınca kalkıp yanımıza gelmen beni hala şaşırtıyor.

Bu öğrenme ve özgüven patlamasının en kötü tarafı bezini değiştirirken dahil herhangi bir şekilde durdurulamaz oldun. O kadar çok bakıcak ve yapıcak şey varken, zaten neden durasın ki. Bez değiştirme olayımız bir savaşa dönüştü, eline birşey vermeden bezini değiştiremiyoruz.

Fakat Bez Değiştirme Olimpiyatları ile bile, son 11 ayın içinde bu ay benim favorimdi. Belki başbaşa olmamızın da etkisi var ama sen çok şey öğrendin ve çok değiştin. Çok tatlı bir bebeksin ve seni çok seviyoruz bir tanem..

1 yorum:

Benden Bizden dedi ki...

cidden cok cabuk gecti bu son aylar yahu. Insan doyamiyor degil mi? Masallah Ece'ye, nice nice aylara olsun :)