7 Kasım 2009 Cumartesi

Bebeklere Fısıldayan Kadın

Bebeklere Fısıldayan Kadın : İyi Bir Ebeveyn'in Yetenekleri
Ela doğduktan sonra Tracy Hogg'un "Bebek bakım sorunlarına mucize çözümler" kitabını okumuştum ve Ela'nın düzeninde birebir uygulayarak gerçekten uykusunda, düzeninde harikalar yaşamıştık. Şimdi Ela büyüdükçe düzenine devam etmemizin yanında davranışsal olarak da doğruları yapmak istememle birlikte birçok kitap okumaya kendimce doğruları yapmaya devam ediyorum..

Uyku ile ilgili yazdıklarımdan sonra sizlerden çok e-mail aldım. Bu konuda otorite değilim tabii ki sadece iyi bir uygulayıcı olduğumu düşünüyorum. Ama kendi yaşadıklarımdan belki birçok anneye faydam olur diye düşündüm.

Şimdi Tracy Hogg'un "Secrets of The Baby Whisperer" kitabını İngilizce olarak okuyorum çoğunu da bitirdim ve herkes için faydalı olabilecek bazı detayları kendi yorumlarımla birlikte arada sırada aktarmaya çalışacağım.

İşte aşağıda iyi ebeveyn olmakla ilgili Tracy'nin 11. sayfada paylaştığı öneriler, benim yorumlarımla birlikte.
* Bebeğinize saygılı olun. Bebeğinize büyük bir insan gibi saygılı olun, bir oyuncak bebeğe davranır gibi davranmayın.
*Bebeğinizi bir birey olarak tanıyın. Bir yenidoğan olarak bile, bebeğinizin kişiliği ile ilgili pek çok şey bilebilirsiniz. Bunun yanında lütfen hayallerinizdeki bebeği tanımayın, sahip olduğunuz bebeği tanıyın. Onu olduğu gibi kabul edin.
* Bebeğinize değil, bebeğinizle konuşun. Bu çoğu zaman anne baba'nın kendini saçma hissettiği bir zamandır. Bekleme zamanı ve sessizlik gerektirir. Her öğretmen bu konsepti bilir. Bir soru sorduğunuzda, sessiz olmanız gerekir ve bebeğinizin soruyu kafasında işleyip, anlayıp cevap vermesi için zaman gerekir. Bebeğinize değil bebeğinizle konuşmak o büyüdükçe ve daha interaktif oldukça kolaylaşır.
* Bebeğinizi dinleyin ve ihtiyaçlarını karşılayın. Yavaşlayın ve bebeğinizi dinlemeyi öğrenin.
* Güvenilirlik, Yapı ve Tahmin Edilebilirlik Sunun. Bu akıllı ailelerin çoğunun yaptığı bir şeydir.

Yeni Bir Bebek Zordur
Kimse bebek doğmadan önce ne kadar zorluk yaşayacağınızı anlatmaz. Anlatsa da havada kalır, ilk doğumunuzu yaptığınızda sudan çıkmış balık gibi olursunuz. Anlasanız da ne kadar zor olabileceğine inanmazsınız.. Kızımın ilk doğduğu hafta "Allahım ben ne yaptım" dediğimi hatırlıyorum.

Bebek kitaplarının bazılarının yazarları erkek. Alınmayın erkekler ama bir erkeğin ne kadar zor olduğunu gerçekten anlayabileceğini düşünmüyorum. En iyi anlayan erkek bile. Anne yüzyıllardır hamiledir ve şimdi de yükselen haşin hormonlara sahiptir. Anne 24/7 yeni doğana bakması gerekir ve şu an vücudu da dinlenmesi gereken bir durumdadır. Çoğu zaman, baba çok kısa süre işe döner ve diğer yetişkin konuşan insanlarla interaksiyona girer fakat anne en az durumlarda 6 hafta boyunca evde bebekle başbaşadır. Bu başlı başına sınırlayıcı bir deneyimdir. Ve bebekler zordur.

Tabii ki hayatta en çok zamanı ve zorluğu alan işler genelde en büyük mutluluk, coşkuyu getirir. Yani her anne buna değeceğini söyler. O minik bebekleri herşeyimizle seviyoruz. Ama bu kolay olduğunu göstermiyor. Bu bir alışma dönemi, ayak uydurma çağı. Bir sonraki bebek eminim sisteminize bu kadar büyük bir şok olmayacaktır. Bilindik beklentileriniz olacaktır.

Hogg kendi de 2 tane büyütmüş, zorluğunu biliyor. Saklamıyor fakat iyi haber zorluk hep sürmüyor. Tracy kendinizin ve tüm ailenizin hayatını ve geçişi kolaylaştırabileceğiniz öneriler sunuyor. Ben de bazı öneriler ekledim.

* Hastaneden çıkmadan olabildiğiniz kadar organize olun.
* Evdeki bez değiştirme yerinizi önceden ayarlayın.
* Bebekle ilgili kullanılacak aletlerin hepsini çıkarıp, deneyin ve nasıl kullanılacağını ilk haftalarda kimlerin ne şekilde yardımcı olacağını organize edin.
* Bebeğinizin yatağını tamamen hazır edin. Doğumdan eve dönünce mümkün olduğunca pratik olabileceğiniz şekilde herşeyi ayarlayın.
* Bebek kıyafetlerinizi yıkayıp, yerleştirin.
* İlk zamanlar için dondurulmuş ve kolay yiyecekler hazırlayın.
* Hastaneye çok şey götürmeyin. Eve getireceğiniz daha çok şey var, hem hastaneye ne kadar taşınırsanız eve döndüğünüzde yerleştirecek o kadar çok şey olur.
* Eve geldiğinizde programınızın nasıl olacağını önceden ayarlayın. Aklınızda bulundurun aslında bir programdan çok bir kalıba ihtiyacınız var. Devam eden bir kalıp. Bunu okuyan çoğu kişinin bir sonraki bebeği ilk olmayacak, bebeğiniz ilk doğduğunda nasıl iki bebeğin programını birarada yürütmeye çalışacağınızı düşünün. Büyük çocuğunuz uyanmadan önce mi yoksa sonra mı yenidoğan bebeğinizi besleyeceksiniz? Veya aynı zamanda mı? Size de zaman ayıran bir program ayarlamanız gerekiyor. Bir yenidoğan akşamüstleri bir küçük çocuk kadar uyku uyumaz, fakat yine de ikisinin uyku saatlerini çakıştırabilirsiniz. Veya bağımsız oyun saati ile yenidoğanın uykusunu çakıştırabilirsiniz. İki bebek sahibi olacaklar mutlaka bu programı önceden düşünmek zorundalar. Her bir bebek için programınızı ayarlayıp buna alışmanız ve kendinize de biraz zaman bırakmanız gerekecektir.
Bir arkadaşımın ikinci bebeği için uyku saati düşünürken küçük bebeği besledikten sonra büyüğü uyandırmanın daha uygun olacağını düşünmüştük. Hem 1 numara daha sonra oynarken siz de küçüğü uykuya yatırabilirsiniz.

* Kendiniz için yönetebileceğiniz hedefler koyun. İşin zoru başta neyin realistik ve yönetilebilir olduğunu bilemezsiniz, bu nedenle sabırlı olmalısınız. Ela ilk doğduğunda ben hergün yapılacaklar listeme tek birşey koyuyordum.

* Sizin için uygun bir ev temizlik programı düşünün. Ela ilk doğduğunda ben bir günü büyük temizlik gününe ayırmıştım. Diğer günlere de küçük işler koymuştum. Yardımcınız da olsa, kim yapıyorsa yapsın bu planı evdeki herkes uygulasın. Mesela Pazartesi çamaşır günü, Salı toz alma günü, Çarşamba herşeyi toplayıp gerçek yerlerine koyma günü, Perşembe süpürme ve paspas ve yine çamaşır , Cuma banyoların ve tuvaletin büyük temizliği (lavabolar hergün temizlenicek), Cumartesi paspas ve ütü. Sizin için nasıl uygunsa siz onu uygulayın ama ilk günler için bir planınız olması şart.

* Kıyafetlerinizi hazır edin. Normal ve geçiş kıyafetlerinizi hazır etmelisiniz. Benim kendi deneyimim mutlaka 3 adet emzirme sütyeniniz bulunması lazım. Sütleriniz akıyor ve hijyen için hergün değiştirmeniz gerekiyor.

* Hayır demeyi öğrenin. Bebeğiniz olduktan sonra herkes sizden ve bebekten bir parça istiyor. Bu anlaşılabilir birşey ve aile ve arkadaşlardan destek almak harika. Bu arada yardım önerisine asla hayır demeyin, hem isteyerek yaparlar hem de emin olun ihtiyacınız var. Uyumaya, biraz müzik dinlemeye, biraz kitap okumaya bulabileceğiniz değerli vakitler olursa hayır demeyin.
Ama ihtiyacınız olduğunda "hayır" demeyi öğrenin. Bebeğiniz geldikten sonraki birkaç ay içinde 100 km içinde herkesi ziyaret etmek zorunda değilsiniz. Eviniz herkesin uğrayabileceği biryer olmak zorunda değil. Aile ve çevrenize hangi gün veya saatlerde ziyaret edebileceklerini söyleyebilirsiniz. Eğer telefonda konuşamayacak kadar yorgunsanız telefonunuzu kapatın veya fişi çekin. İnsanlar bu durumdan anlamak zorundalar.

*Yardımı kabul edin ve yardım isteyin. Eğer birisi size yemek getirmeyi teklif ediyorsa, kabul edin. Eğer biryerin silinmesi gerekiyorsa eşinizden rica edin.

*Kendinize iyileşmek için zaman verin. Uykunuzu almaya çalışın ve dinlenin. Vücudunuzun ne durumda olduğunu anlayın. Eğer hayata dönmeden önce iyileşmek için vücudunuza zaman tanırsanız çocuklarınıza daha iyi bir anne olabileceksiniz.Herşeye yetişmeye çalışmayın. İlk zamanlarda alabildiğniz kadar çok yardım alın. Bırakın bir arkadaşınız yenidoğanınızı uyutsun siz de bir banyo yapın. Birçok anne ikinci bebekten sonra daha çabuk hayata dönmeye çalışıyorlar. Ve sanırım daha planlı daha deneyimli anne oldukları için bunu daha rahat yapıyorlar.

* Eşinizle iletişim kurun. Sakın akışa takılıp onu unutmayın. Bebek sizin olduğu kadar onun da çocuğu, yeni baba sizden daha çok karışık durumda.. Ona da görevler verin. Size yardımcı olmasını sağlayın, her görevi üstlenmeyin. Özellikle ilk zamanlar geçip ev sakinleşince onun da sizinle ebeveyn olmasını sağlayın. Evet siz emzireceksiniz ama bırakın o da uyutsun siz de biraz uyuyun..
Ela ilk doğduğu zamanlar eşim 6 hafta yurtdışında olmak zorundaydı. Bana yardımcı olmayacak, yalnız kalıcam diye çok korkmuştum. Ama döndüğünde Ela'nın kolik'iyle ağlamalarına kollarını sıvayıp benimle birlikte çabaladığını görünce öyle bir rahatladım ki bu konuda güvenim yerine geldi.. Yani size yardımcı olursa daha rahat olacaksınız onu da teşvik edin.

Yani eve yeni bebek getirmek zordur. Bir alışma dönemidir. Herkes alışmalıdır ve yeni hayata adapte olmalıdır. Herkes zorlanacaktır. Umarım bu öneriler yeni alışma dönemini içinde olan herkes için biraz daha kolay kılacaktır. Eğer ekleyecek birşeyiniz varsa siz de kendi önerilerinizi ekleyin.
Paylaşmak istedikleriniz için :E-Mail

4 yorum:

MELİSANIN HATIRALARI dedi ki...

Esra ellerine sağlık.

sule_bilge dedi ki...

yeni bebek zordur,katılıyorum,1.yi yapan 2.yi zor göze alır.insanoğlu unutkan mıdır,herkes birkaç çocuk yapar.cesaret edenleri edecekleri ayakta alkışlıyorum,kızımı kardeşsiz bırakcağım için yüzlerce kez özür diliyorum,sevgiler

ZeyNes dedi ki...

"Bebeğinize değil bebeğinizle konuşun." Bayıldım buna...Tracy'nin kitabını ben çok geç okumuştum ne yazık ki,şimdi hamile-yeni doğum yapmış bütün annelere tavsiye ediyorum şimdi.Bir de Toddlers için olanı var,ben de onu okumak istiyorum ilk fırsatta

Filiz Morkoç dedi ki...

Evet haklısın, zor bir süreç bu.. Ben ilk günlerdeki halimi hatırlıyorum da kabus gibiydi açıkçası.. Ama neyseki eşim en iyi yardımcım oldu hep, halen de öyledir..