20 Aralık 2009 Pazar

Patronuma Mektup II

Patronuma


Ela,
Anormal Derecede Kontrolsüz Enerji Departmanı CEO'su ve Her Kendinden Yüksek Yere Tırmanma Şampiyonu

Kimden: Kendini adamış, çalışkan, inanılmaz derecede yorgun çalışan (aka Anne)

=============================

Yazdığım bir önceki mektubum çok iyi anlaşılamamış sanırım. Önceki mektubumda, mesaimde bir indirim, daha çok boş zaman ve hastalık izni olan yeni yararlı kuralların uygulanmasını ve iş sorumluluğumda bazı değişiklikler rica etmiştim.

Bir önceki personel toplantımızda bu isteklerimi tartıştıktan sonra, isteklerim yüzünden hiddetle parlamıştınız. Bu arada tekrar kendimi gözaltında buldum. GÖZALTI?? Hadi ama, içerdeki hizmetlerimi de sayarsan şu ana kadar 2 senedir hizmetindeyim. Biraz haksızlık olmuyormu bu?

Bana isteklerde bulunurken stratejimi yeniden düşünmemi, açıkça patronun kim olduğunu ve bu şirkette nerde durduğumu unuttuğumu söyledin. Yine de seviye atladıkça daha fazla şey hakkettiğime inanıyorum... aslında şirket yönetiminde söz hakkı olarak demek istiyorum. Bu aile şirketine 100% bağlıyım ve herkesin mutlu ve tatmin olduğu gelişmeler için her türlü öneriye açık olduğunuza inanmak istiyorum.

Yakınlardaki davranışlarımı açıklamak ve hareketlerim için savunma yapmak istiyorum. Davamı savunurken lütfen bana karşı sabırlı olun.

1) Çalışanın olarak, sana sağlıklı, dolgun yiyecekler sunmamın sorumluluklarım arasında olduğunu biliyorum. Bu çok ciddiye aldığım bir sorumluluk. İki günde bir yumurta çok sıkıcı gelebilir sana ama biraz peynir, meyve ve atıştırmalıklarla renklendirmeye çalışıyoruz napalım. Sağlıksız olduğunu söyleyebilirmisin? Bence bu sağlıklı bir yemek... Ananas sevmiyorsunuz diye o kavunu dilimlemek için de ekstra bir sürü vakit harcadım.

2) Yaptığınız veya söylediğiniz birşeye güldüğümde size saygısızlık ettiğim için özür dilerim. Bazen malesef elimde olmuyor. Ne derler, gülmek en iyi ilaçtır. Mesela size "çalışma alanınızı" temizlemezseniz birinin incineceğini söylediğimde, bezli totonuzu dönüp "umrumda değil" der gibi giderken çalışma alanınızdaki oyuncağa takılmanız bence biraz komikti. Tamam tamam büsbütün çok gülünçtü. Biliyorum bir çalışanın haklı olduğunu kabul etmek zor olmalı yani şu an hissettiğiniz utancı çok iyi anlıyorum. Ama kabul edin bu karma'nın çok hoş bir örneğiydi.

3) Oyun hamurunuzu saklayıp size bitti derken isteyerek küstahlık etmedim. Dürüstçe hiç kalmadığını düşünüyordum. Yani aslında sadece çok iyi sakladığım için fakat yine de... kendin için çok yüksek dolaplara tırmanıp elindeki aleti kullanacak kadar akıllı olduğunu nerden bilebilirdim? Açıkça seni çok hafife almışım, bu da başka bir hatam benim.

4) Takım işini çok önemsiyorum. Biz bir TAKIM'ız değil mi? Ben senin sırtını kaşıyım, sen benim sırtımı kaşı gibi. Bana ev işlerinde yardım edicek kadar comert hissettiğinde, sen oraya atmadıysan bile yerde bırakılan şeylerden sen de alsan çok güzel olur. Eğer birlikte çalışmazsak nasıl şirketimizin başarılı olmasını bekleriz ki? Ve yeni eklemiş olduğunuz teneffüs saatlerimin temizlik saatleri ile çakıştığını farketmemiştim. Demek siz temizlik yaparken ben olmıycam, üzgünüm bilerek olmadı masum bir yanlışdı.

5) Son olarak, babanız olmadığım çok nadir durumlarda yerime bakarken bana sürekli "babama akşam yemeğinde muzlu muhallebi yiyebilir miyim diye sordum sana sormam gerektiğini söyledi" ve "bu akşam banyo yapmak istemiyorum ama babam sana bağlı olduğunu söyledi" gibi sorularla telefon ederseniz bu benim için bir dinlenme olmuyor. Gördünüz mü bu benim "anneyi kötü polis yapma" dediğim stratejidir ve babanız bundan sürekli yaparak sorumludur. Benim yerime bakarken TÜM kararları en kolay kararlardan en zor kararlara kadar onun vermesi gerektiğini bir türlü anlamak istemiyor. Bunu yapmaya kesinlikle son derece yeteneği var.. gayet süper bir beyni var, hadi süperi geçtim beyni var.

Tamam, barış içinde ilettim..umarım küçük kalbinizde beni affedersiniz ve neden bu şekilde davrandığımı anlarsınız. Aynı zamanda umarım biliyorsunuzdur ki tüm hatalarımla birlikte dünyanın tanıdığı en iyi çalışan olmak için elimden geleni yapıyorum. Şirketimizin devamını korumak için ve başarılı olmasına yardım etmek için %100 adanmış durumdayım. En abudik gubudik isteklerinize bile "çok eğlenceli" diyen bir çalışan adanmışdan çok hatta biraz manyak oluyor.

Umarım üstteki tüm maddeleri gözaltımı kaldırıp kaldırmama kararında gözönüne alırsınız.

Not - Yarın gece kız arkadaşlarımla dışarı çıkmak için izne ihtiyacım var. Anlıyorum ki hala gözatımla ilgili bir karara varmadınız ama aynı zamanda molalarla ilgili de çok istekli değilsiniz. Bu isyancılık DEĞİL... bu sadece berabere olmak.

4 yorum:

elif ada dedi ki...

Ben de sikayetciyim isverenimden. Greve gidesim var. Birlikte grev yapalim sesimizi duyuralim... Hatta toplanalim Kizilay'da, o beyaz seylerden giyelim ustumuze, halay cekelim... Anne grevde, isveren nerde falan diye bagrisalim...

Eko Anne dedi ki...

Valla Umur;
Bence de greve gidelim bu ne ya.. Cok fena kullanılıyoruz.. bi greve gitsek dunya durur..

Güneş Akay dedi ki...

:=) kesinlikle hafife almamak gerekiyor, kötü polis bizde hep baba oluyor...

Limonlu Turta dedi ki...

Canlarım,
Kendinize geliniz. Bu ülkenin çocuklarının -biz yetiştiriyor olsak bile- bu ülkenin patronlarından bir farkı olabilir mi?Tepemize oturtup sonra da şikayet etmek neyin nesi?Lokavt ilan ederlerse ne olacak? Başka yerde iş bulma şansınız var mı?:)) Gerçekler acıdır canlarım:))
öperim,
ç.