Ela tam 8 aydır anaokuluna gidiyor ve ben bu konuda hiçbirşey yazmadığımı yeni farkettim. Bundan sonra yazmaya çalışacağım. Geçmişe mazi derler, neler yaptıklarını hatırlamıyorum bile. ODTÜ yuva mezunlarına resmen kep töreni yapıyor. Bizimki mezun olmuyor ama tüm grupların da sene içinde yaptıklarından güzel birkaç çalışmayı sergiliyor. Ela hanım'ın bugün ilk sergisine katıldık. Üstteki 4'lüden sol üstteki Ela'nın. Görür görmez diğerlerinin kelebeklerinin içi dolu bizimki tamamlamamış, kesin sıkılmıştır diye düşündüm. Çünkü Ela'nın konsantresi çok dağınık. Çeşitli çalışmalarla ben de desteklemeye çalışıyorum ama çabuk sıkılıyor. 5.5 yaşında okula gitmek zorunda kalmasını gerçekten istemiyorum. Bakalım önümüzdeki sene bu sistem neler göstericek.
Bu palyaço da kendisinin bir eseri. Bu sefer tamamlamış. Biraz gözlerim doldu, allahtan o kadar yorgundum ki orda ağlayacak halim yoktu. Yoksa kızının başka bir mekanda yaptıklarının sergilenmesi insanı duygulandırıyor.
Bu ikisi de katılımcılardan. Bir tarafdan seyrettiler, kendi aralarında mırıl mırıl konuştular. Eleştirilerde bulundular sanırım. Büyük olan küçüğün saçından bir ara toka çaldı. Küçük olan ''giit'' diye büyüğü bi itti. Sonra tekrar bi kenetlendiler. Uzlaşmacı günündeydiler aslında. Arabada seyahat ederken biraz uyudular. Sonra büyüğü eve gelirken parmaklarımdaki ojelerden talep etti. Biraz tehdit ve anlaşma sonrasında 4 parmakta anlaştık. Eve geldikten sonra, büyük küçüğün mama sandalyesini aldı. Küçüğe yastıkdan yükseltme yaptık. Küçük köftelerin yarısını yedi, yarısını yere döktü. Büyük olan işbirliği gösterip yemeğini yedi. Büyük ojeleri sordu. O sıra atlattım. Sonra büyüğün dışardaki su sebilinden aldığı suyu işbirliği yaparak halının üzerine döktüler. Hatta bir kısmını içtiler sanırım. O sıra sabahdan beri ilk kez birşeyler yemenin verdiği hazla gözlerim biraz kapanır gibi olduğundan bir fincan kahve ile salona geçtim ve bunlara da çıkartmalı bir kitap verdim. 16 dakika oynadılar. Sonra küçük bir ara gözden kayboldu ama o bir ara 1 ila 3 dk arasıdır. Bir baktım yanımdaki koltukda elinde bir kavanoz bal ile oturuyor. Ve balın bir kısmı da elleri ile koltuğun üstüne sıvanıyor. Bal kavanozunu alıp mutfağa koyduktan sonra kendisini sırtlayıp büyüğü de yanıma alarak ikisini birden küvete soktum. İçerden birşeyler almaya gittim ve geldiğimde küçük duşu açmış ve banyoya doğru duş tüm banyoyu ve aynayı suluyordu. Sudan kaçamayarak yanına gidip duşu kapattım ve ikisini yanyana yıkadım. Sonra ikisi de kucakda taşınmayı talep ettikleri için sırayla odaya götürdüm. Sonra büyük iki kere kilot beğenmedi. Küçük de zaten tamamen kaçtı. Bir süre sonra bunları toparlayıp giydirebildim. Sonra babaları geldi ve gerisini hatırlamıyorum. Yorgun bedenimle şu an yığılmadan önceki son aşamalardayım. İşte sabah bir yenidoğanı çekerken üstüme işemesi ile başlayan, sonra bir sergiyle devam eden günümü de böyle tamamladım. Biz daha çok böyle gün yaşarız.
3 yorum:
Ne diyim, Allah'a şükür böyle koşturmacalarımız var! Bir yanıyla da çok zevkli değil mi ama? Sonradan tabii:)
:) çok tanıdık birkaç enstantane yakaladım..
çok tatlılar yaa, ayrıca çalışmalar da başarılı :) takipteyim canım beklerim bloguma :)
Yorum Gönder