Özellikle 2. çocuklar hep bebek görülme olayını yaşayacaklar. Ne kadar büyürlerse büyüsünler anne babalarının bebeği olacaklar. Ece'nin hangi ara bu kadar büyüyüp 20 aylık olduğuna hergün şaşırıyorum. Artık çocuk doğurma işim de bittiğinden artık her geçen gün, o büyürken bir daha böyle tatlı olduğu zamanları yaşayamayacağız diye hafifden üzülüyorum.
Gerçekten çocuklar hakkında az yazabiliyorum artık. Hazır yazmışken biraz tarihe kayıt vermek amaçlı gelişmelerden bahsedeyim. Ece biraz ürkek bir çocuk. Ürkek derken, yüksek seslerden, böceklerden, kedilerden bile biraz ürküp bizim yanımıza saklanıyor. Hem merak ediyor hem de bacağımdan tutarak bakıyor. Bahçede karıncaların önüne taş koyup yollarını değiştirmeye zorlamaca oyunu oynatarak biraz bu böceklerden çok tırsmasını kırabildim. Tabii Ela gibi solucanı eline almasını beklemiyorum ama minicik bir böcekden ağlayarak kaçmasını da istemiyorum. Benim çocuklarımın bir normali yok galiba. Birisi fazla cesur ve gözükara, birisi de ürkek ve tırsak. Birisi kalabalığa girince arkasına bakmadan gidip karışır ortama ve ortamı da karıştırır, biri de önce 1 saat annesinin dibinden ayrılamaz. Herneyse bu korkaklığının dışında Ece, pire Ela'ya göre nispeten daha kolay bir çocuk ve beni daha az yoruyor. Ela'nın biryerde 5 dk konsantre olarak oturamamasının tersine Ece konsantresi güçlü bir çocuk. Eline aldığı oyuncakla uzun süre oynayabiliyor. Ela'nın kaba motor gelişimi çok iyiydi. Biraz da gözükara olmasından dolayı tabi. Ece onun kadar uçup kaçamıyor ama kaba motor gelişimi normal. Yaşıtları ile aynı gidiyor.
Artan işlerim nedeni ile Ece'yi biraz daha erken kreşe yollamak istediğimden geçen hafta bir de pedagog tavsiyesi almaya gittim. Doktor Ece'nin ince motor gelişiminin ve dil gelişiminin 2 yaşında bir çocuk gelişimi gösterdiğini ama yine de mental olarak 2 yaşını beklememizi tavsiye etti. Ece'nin ince motor gelişimi gerçekten de çok iyi. Kalemi çok güzel tutuyor ve istediği yeri boyuyor, kaşıkla çok güzel yemek yiyebiliyor. Ve hepsinden çok bizi şaşırtan, Ece ayakkabılarını kendisi giyebiliyor. Hem de her seferinde doğru giyiyor. Hatırladığımız Ela 2 yaşında ayakkabılarını giyerken her seferinde ters giyerdi biz düzeltirdik. Gerçekten her çocuğun gelişimi birbirinden çok çok farklı.
Ece'nin Ela kadar erken ve güzel konuşamayacağını düşünürdük. Çünkü 15 aylık olduğunda doğru düzgün kelimesi yoktu. Ama 17. ayda hızlı bir atağa geçti ve şimdi Ela'nın bu aydaki dil gelişiminden çok daha ileride bir gelişimi var. Ece 3 kelimelik cümle kuruyor. Dediklerimizi çok güzel anlıyor ve bize cevap veriyor. Minik bir geveze daha evin içinde dolaşmaya başladı.
Ela ile de araları artık çok daha iyi. Birlikte koşuyorlar, oynuyorlar. Ela'nın, Ece'nin gelişimi üzerinde çok etkisi var. Ece ondan çok şey görüyor ve öğreniyor. En çok da akşam Ela geldiğinde koşup birbirlerine sarılmalarına bayılıyorum.
Son olarak geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bir anekdot. Bir cafe'de çalışan bir bayan önce ''Ece'nin saçlarının çok güzel'' olduğunu söyledi. Sonra da ekledi, ''Kendi saçı mı?'':)
Güzel günler dilerim.
Ela ile de araları artık çok daha iyi. Birlikte koşuyorlar, oynuyorlar. Ela'nın, Ece'nin gelişimi üzerinde çok etkisi var. Ece ondan çok şey görüyor ve öğreniyor. En çok da akşam Ela geldiğinde koşup birbirlerine sarılmalarına bayılıyorum.
Son olarak geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bir anekdot. Bir cafe'de çalışan bir bayan önce ''Ece'nin saçlarının çok güzel'' olduğunu söyledi. Sonra da ekledi, ''Kendi saçı mı?'':)
Güzel günler dilerim.
3 yorum:
"Kendi saçı" mı? Yok artık? :))))
Hayır, kafayı yediğimiz için 20 aylık bebeğin saçına perma yaptırdık deseydiniz :)
Benim kızın kızıl saçları için sürekli aynı durum yaşanıyor. Deli bu insanlar ya, yok boyadık 3 aylıktan!
Ece'ye maşallah, pek tatlı pek:)
Yorum Gönder