Bir kitabı kütüphaneye kötü koktuğu için geri götürdüm. Bizden önce bu kitabı alan kişi sanırım çocuğu ile bu kitabı okurken 12 paket sigara içmiş, sonra kitabı koltukaltlarına belki başka alanlarına da sürmüş. Düşünmek istemedim. (Yalanco! Bu kitaba ne olmuş tam anlamıyla bilmek istiyorum aslında. Sadece kendim koklamadım, başkalarını da koklamaları ve anlamaları için davet ettim. İşin ilginci kimse gerçekten istemedi.) Kitabın adı, Bambi idi. ''Bunu kokla!: Kendi vücudunu kullanarak bulmacalı kokular yarat.'' değildi. Neyse bilmiyorum.
Neyse kitabı geri götürdüm. Oraya öylece bırakamadım çünkü 1) diğer kitapları da kokusuyla enfekte edebilirdi, ve 2) kütüphane sorumlu birisi olduğumu düşünebilirdi. Kütüphane hep yargılar.
Kitabı kütüphaneciye verdim ve açıkladım. ''Kitapda bir koku var ve benim kokum değil. Bu mezar gibi kokuyor'' dedim.
Önce tepki almadım. Sonra tekrar denedim. ''Bu kitap kokuyor'' Kütüphaneci kitabı iki parmağının arasına aldı, kokladı ve ''Hmm bu hep oluyor, daha kötüsünü de gördüm'' dedi.
"Ne gibi?" diye sordum, fakat sadece kafa salladı. Sonra anladım ki sanırım ki bazı kitapların üstüne çocuk kakası kokusu siniyor. Ya üstüne yapıyorlar, ya yaparken kitap okuyorlar. Öyle tahmin ettim yani.
Sonuç olarak, kütüphaneden kitap alıyorsanız, önce koklayın arkadaşım. Hatta biraz çırpın. Sonra bana teşekkür ediceksiniz.
Sonuç olarak, kütüphaneden kitap alıyorsanız, önce koklayın arkadaşım. Hatta biraz çırpın. Sonra bana teşekkür ediceksiniz.
2 yorum:
ooy oy inanamıyoruuumm. Tavsiye için teşekkürler koklamadan almayalım bundan sonra :)
insanın alacağı varsa da almaz bırakır o kitapları.
Yorum Gönder