15 Şubat 2011 Salı

Tron Harikası

Bir süredir coca insanının, insandan hallice yaşamıyla ilgili (niye kendiminkini bıraktım onu dert ediniyorum bilmem ama) memnun değildim. Çünkü kendisi hiç üstüne vazife değilken 6.30'da kalkıp sonra 9'a doğru işe gidip, malakdan 10 kalori kadar daha fazla yakarak akşam eve gelip, kışın da etkisiyle çocuklardı, karıydı derken geç saatte yattığı için. Otlardan 1.5 mebla daha iyi bir hayata sahip olduğu için kendisi ile görüşmemiz de genelde Ela'nın araya giren kafasından bir o tarafa bir öbür tarafa kaykılarak veya gece koridorda karşılaşarak olduğu için rekreasyon çalışmalarına girmek bana düştü. Zaten ahırdan hallice evimizde bir süredir yapmak istediği inşaat çalışmalarına veya 1001 hobisinden biri olan dal budama, bonzai türü aktivitelerini de yapamadığından bari çok sevdiğimiz sinema olayına girdireyim şu adamı dedim. Kurtarırsam ben kurtarırım. Evdeki her canlının mutluluğunu amaç edinmişim bir kere..

Neysem binbir organizasyonla evdeki canlıların hiçbirinin düzeni bozulmadan birinin külahını öbürüne, berikinin takkesini de birine geçirerek bir akşam beraber dışarı çıkmayı ayarladım. Evden de beraber çıkmadık, orda buluştuk. Ben filmin saatini yanlış bilince filmin öncesinde 3 saatimiz oluştu birdenbire. Yemek yedik, gezdik, kahve içtik yeni sevgililer gibi takıldık. It's a date yani. Gülmekten, konuşmaktan ve uydurmaktan filme girerken pilim bitti sanmıştım. Meğerse gece yeni başlıyormuş.

Tron Efsanesi. Abicim o ne filmdi öyle. Yemin ediyorum 5. Elementle, Matrix arası birşeyler seyrediyor gibi oldum. Bir de bu adamlar bu filmin ilkini 28 sene önce çekmişler bu filmi çekebilmek için bu kadar zaman teknolojinin gelişmesini beklemişler resmen. Ama eğer bu kafalarındaysa ve teknolojiyi bekledilerse çok ileri görüşlüler brevo diyorum. Neyse cocayla elele harika bir film izledik. Resmen bitsin istemedim. Kullanılan teknoloci, kıyafetler, konu, aksiyon vs harikaydı.

Bu kızın saç kesiminden.
Bu evden ve şu kızın kıyafeti ve giydiği yağmurluk ve şemsiyesinden istiyorum. Ha bir de bu kızınki gibi vucud.

Anlıycağınız gece çok güzel geçti. Sonra dışarı çıkınca bütün akşam yaşadığımız beyin şokuna bir de vücut şoku ekledik. Dondurucu soğuktan barnaklarımız dona dona eve dönüp çocukların totolarını dikmiş yatmış olduklarını görünce daha bir rahatladık. Şimdi beynimde yeni tilkiler ne yapsam da yeni bir akşam yaratsam diye düşünüp duruyor. Aman kimse duymasın.

2 yorum:

AYÇA dedi ki...

Ay Esra ne hallere düştük beaa :) bİz de hafta sonu aksam kacicaz çok heyecanlıyım :p

Unknown dedi ki...

Sanırım bizim de böyle bir kaçamağa ihtiyacımız var bu aralar :)