4 Şubat 2011 Cuma

Bir Kadının Ölümü

* Sayın Hıncal Uluç insanı. Senin ondan bundan alacağın bir hınç mı var? Neden bu kadar agresifsin? Neden genç yaşda ölmüş ve geride acılı bir eş ve çocuk bırakmış bir kadını bu kadar diline dolayıp yerden yere vuruyorsun. Sen hiç anne olmuş birini gördün mü? Sen doğum yapmak ne demek, anne olmak ne demek bilir misin? İnsanlar ne depresyonlar geçiriyor, bazı insanlar aldatmak, bazı insanlar aldanmak, bazı insanlar ölmek, bazı insanlar bebeklerini öldürmek istiyor, bunu biliyor musun? Bunların hepsini anne olmuş kadınlar yaşıyor, yaşamayan da var. Ama anne olmak zor iş, hiç birşey olmasa da anne olmak çok kutsal bir iş. Geride 1.5 yaşında bir çocuk bırakarak ölen bir kadını yargılamak, sana mı düşer. Ya da diğer yargılayanlara mı düşer.
Evli bir kadının neler yapabileceği ancak o kadınla eşi arasındadır. Bazı coğrafyalarda evli kadınlar çocuklarını anne babalarının önünde sevemez, bazı coğrafyalarda evli kadın çocuğa tek başına bakar üstüne kocaya da bakar üstüne ev işi de yapar. Bazı coğrafyalarda ise evli kadın arkadaşları ile dışarı çıkıp eğlenir, çalışır didinir, çocuklarına tek başına bakamaz, istekleri farklıdır, çocuğu oldu diye hayatını sadece çocuğu yapmaz, çocuğuna bakarken kocası destek olur, bazı coğrafyalarda kadınlar işe gider kocaları çocuklara bakar, bazılarında ise dönüşümlü omuz omuza aynı derecede sorumlulukla çocuğa bakarlar, bazılarında ise kadınlar kocalarına ''ben bu akşam arkadaşlarımla dışarıdayım beni bekleme, sabah gelirim'' der. Bunların hepsini yaşayan kadın vardır. Ve bunların hepsi kadınla kocasının arasındadır. Kimsenin kimseyi yargılamaya hakkı yoktur, kimsenin kimseye birşey söyleme hakkı yoktur. Evli kadının ne yapıp yapamayacağına kocasından başka kimse karışamaz. Bu nedenle Sayın Hıncal Uluç, ölmüş bir kadının arkasından söylediklerine dikkat etseydi çok iyi olurdu. Kadın o gece ne yapmış, ne etmiş kimseyi ilgilendirmez, kadın genç yaşta geride 1.5 yaşında bir çocuk bırakarak ölmüş. Asıl zor olan o çocuğun hayatı bundan sonra, asıl o annesiz büyümenin verdiği nelerle karşılaşacak. Gerisi boş, herkes unutur bu olayı, herkesin hayatından izleri silinir de o çocuğun hayatı artık tamamen farklı olacak.
İki gündür dolup boşalıyorum yazılanlarla, sonunda çenemi tutamadım. İkiz kulelerin yıkılmasından sonra hiç birşey beni şaşırtamaz sanmıştım, neden bilemiyorum bu kadının ölümüne çok şaşırdım. Allah ailesine sabır versin, umarım o tatlı çocuk da çok sağlıklı ve mutlu bir hayat geçirsin.

8 yorum:

elif ada dedi ki...

Oh be! Eline sağlık Esra. Kadıncağız ölüp gitmiş, arkasında küçücük bir çocuk annesiz kalmış. Milletin derdine bak. İçimi şişirdiler. Size ne? Neden her şeye karışırsınız?

Peri dedi ki...

çok güzel anlatmışsın, benim de hislerime tercüman olmuşsun. izninle yazını link vererek paylaşmak isterim

Eko Anne dedi ki...

Teşekkür ederim arkadaşlar;
Peri, tabii ki istediğinle paylaşabilirsin. İstersen Hıncal Uluç'a gönder:)

Didem dedi ki...

Esracim resmen hislerime tercuman olmussun, klavyene saglik. Ben oldugunu ogrendigimde cok uzuldum Defne Joy'un en basta anne olup geride minik bir oglus biraktigi icin ikincisi de bu genel olarak nesesini enerjisini begendigim bir hatun oldugu icin. Son donemlerdeki dans yarismasiyla gelen populariteden haberim bile yoktu. Isin ilginci yandas gazete yazarlari da bunu firsat bilip Hincal Uluc'un yazisindan kuvvet alip bakin ona bile ayip geliyor bu hanimin yasam tarzi seklinde saldirma haklarini dogrulatiyor.Yazik, cok yazik..

Rüzgar Kumsal Anne dedi ki...

Benim de hislerime tercüman olmuş bu yazı. Ağzınıza sağlık..

Adsız dedi ki...

Ne güzel bir yazı olmuş; tam kapak olmuş. Kimse kimsenin hayatını sorgulama hakkına sahip değil.

cadsiz dedi ki...

ben de kendi duygularimi ifade edilmis okuyunca ferahladim, insanlar cok acimasiz.. insan hic kendine bir dur demez mi?

e. t. dedi ki...

al bendende o kadar !!!!
kendini bilmez insanlar beni çileden çıkartıyor !