9 Kasım 2011 Çarşamba

Kaset Mak Gayvırı

Ergenlikte yeni gençliğime geçerken, ÇOK fazla kaset almıştım. Almadıklarımı da, kopyaladım tabii eski sistem. Bir arkadaşın kasetini çalarken veya radyodan. Kaydetme aparatı radyonun içinde bile yokken. Ne komik günlerdi. Bir ''Kaset Teyp Mak Gayvır'' olmuştum. Benim yaşlarımdaki çoğunuz hatırlar. Şarkı ile birlikte annenizin odaya dalıp ''Esraaa'' diye seslenmesini, dolmuş geçmesini, kardeşinizin pırtlamasını da kasete çekersiniz. Radyo'dan kaydederken spikerin arada konuşmasına sinir olursunuz. O zamanlar hiç böyle bir teknolojiyi, tek tuşla istediğimiz müziğe ulaşabileceğimizi düşünmemiştik. Kaydetme işlemi ise şu şekilde olmaktadır. Ela ve Ece bunları okuyunca kesin çok şaşıracaklar. Düşünsenize hiç böyle birşeyin görülmediği bir çağda büyüyorlar.

1. Bir teyp kaydedicisinin yakınına bir RADYO yerleştir.

2. Anteni sabit tutmak için ip, selobant veya sakız kullanabilirsin.

3. İyi bir şarkı çıktığında PLAY/RECORD tuşuna bas ve canlı canlı hiçbir ses çıkmasın diye dua ederek şarkıyı çek.

Evdeki çeşitli sesler özellikle erkek kardeşimin konuşması veya DJ'in araya girmesiyle kesilmiş nerdeyse 200 tane kasetim vardı. Madonna'nın ''La İsla Bonita''sını yakalamak için 6 saat beklemek ve başındaki 30 saniye'de de DJ'in konuştuğu Bolu'dan Fatma'nın erkek arkadaşına söyleyeceği mesajlarla kırpılmasını elde etmek için uğraşmadan düş kırıklığının ne olduğunu bilemezsiniz. Şu an endişe problemlerim varsa, hipnoz yapılsa direk annemin bana Cure'un ''Friday I'm in Love''ının son 20 saniyesinde akşam yemeği için seslendiği o ana bağlanırım.

Gördünüz mü? Terapi ihtiyacınız varsa her zaman annenizin suçu oluyor.

Bir de herkes birbirine bu saçma kasetlerden yapar verirdi. Kız arkadaşınıza, annenize, sevgilinize herkes kaset çekme işiyle uğraşırdı. Bir süre sonra kasetin içinde kaydetme cihazı çıktı ama yine de radyodaki DJ'lerin seslerini kaydetmek zorunda kaldık. Bu sefer de kasetten kasete çekme olayı başladı. Kardeşimle aynı anda iki kasete birden basmaya uğraşırdık. Ne kadar saçma bir gençlik geçirmişiz. Tek tuşla istediğimiz müziğe ulaşma imkanı yok. Ne karanlık çağlarmış. Şimdi sadece tek parmakla ulaşmakla kalmıyor, tek parmakla Justin Timberlake'in akşam yemeğinde ne yediğini hangi donu giydiğini kendi ağzından öğrenebiliyoruz. Teknolojinin nereye gittiğini heyecanla izliyorum. Umarım Steve JobS'ın gidişi bizi yavaşlatmaz. Bir tek tuşla 1000 kalori harcamayı bulamadılar hala koşmak zorunda kalıyoruz. Sanırım bir gün bizim çocuklar da bugünlere karanlık günler diyecek. Ne dersiniz, daha neler çıkabilir.

5 yorum:

Unknown dedi ki...

Annem kucukken bir hortum olsa, kapidan tutsak tozlari cekiverse icine diye hayal kurarmis. Elektrik supurgesi eski bir teknoloji simdi.

Ben isinlanma olahinin bir an once gercege donusmesini hayal ediyorum.

Cocuklarin ipad, iphone filan kullanmalarini gordukce de her defasinda istisnasiz sok oluyorum.

Sonumuz hayir olsun demek lazim...

a_y_s_e dedi ki...

haha, esracim tam da bu konuda yazdiydim 2 hafta once... :)

turkuaz kıyılar dedi ki...

Esra süper yazmışsın, biz birde kardeşimle annemin,teyzemin fasıllarını çekerdik kasete,sonrada kaset çalara koyar keyifle dinlerdik. Biz şimdi bebelerimizin kameraya alıyoruz ya annemde benim ilk konuşmalarımı kasede kaydetmiş,şimdi o kaset nerelerde bilemiyorum ama yıllarca dinleyip dinleyip güldüğümüzü bilirim.
Ege Bahar Ipad'i kullanırken ağzım açık kalıyor,bizim bebeler doğuştan teknolojiyle yüklü olarak dünyaya merhaba diyorlar,bizler çok ilkel görsekde şimdi eskileri,yeni bir kaset alıp heyecanla onu dinlemek,ardından defalarca ama defalarca bunu yinelemek bizi hiç sıkmazdı,çabuk tükenmiyordu herşey,şimdi kimseye birşey yetmiyor maalesef...

Unknown dedi ki...

O kassetlerden bende de vardı.Levent Yüksel 'in ilk kasedini çekmek için amma da uğraşmıştım.Arkadaşım istemişti benden ..Doldurdum doldurmasına ama babamın Zeki Müren olacağı tutmuş, içine kendi sesinden şimdi uzaklardasını da eklemişti..Şaka yapmış bize :)arkadaşım baya dalga geçmişti ama güzel bir anı.Sayende ne güzel yerlere gittim ..Bütün kış çatıda dönen anten yüzünden sinir harbi yaşardık .eğlenceliymiş , geriye mi dönsek acaba ?
öpüyorum canım , sevgilerimle

Itır dedi ki...

Ya ben bu posta yorum yazmıştım, uçmuş..nassı oluyor? Neyse ilk yorumum gibi yazamam tabii şu saatten sonra ama ilk okuduğumda koptuğumu söylemeliyim, o günler ve halimizi harika anlatmışsın..ne alay konusu olacağız ilerde ama!? :)