Yağ ile savaşınızda, en büyük düşmanınız çikolatalı kek veya çikolata parçalı kurabiye veya kırmızı şarap .........nutella......veya patates kızartması.........veya çikolata...........veya kola falan değil. Ne yani? Pardon. Ne diyordum? Ha şey yağ ile savaşınızda dimi? Tekrar deneyelim dur bakayım.
Yağ ile savaşınızda, en büyük düşmanınız çikolatalı kek veya kola falan değil. En büyük düşmanınız kendi yaratıcılığınız.
Birçok insan gibi ben de hemen her zaman diyetteyim, ve birçok insan gibi son verdiğim kiloların dışında ben de bu sürekli diyet haliyle pek kilo veremiyorum. Nedeni güzel yemek ve güzel içeceğe karşı koyamamam kadar basit değil.
Matematiği seviyorum. Fakat çoğunlukla çok matematik yapamıyorum. Fakat biliyorum ki her 7000 kalori harcadığında 1 kilo veriyorsun. Şimdi genel diyet yapma stilime bakarsanız nerde problem var görebilirsiniz.Eğer sadece canlı kalarak günde 1600 kalori harcadığımı gözönünde bulundurursanız şöyle görünüyor:
Pazartesi: Diyete başla, 1000 kalori ye, 500 kalorilik de egzersiz yap. Günün toplamında: -1600 + -500 +1000 = -1100 kalori bu gün için. İyi bir başlangıç.
Salı: Hala motiveyim, aynı şey. -1100
Çarşamba: Hala motiveyim, fakat biraz laçkalaş. Biraz fazladan ye. Bu iyi tabi çünkü yeterince yemezsem vücudum ''açlık moduna'' girer ve daha yavaş kilo veririm yalanına kendini kaptır. Bugün için , -900.
Perşembe: Dışarda hava harika. Hadi ya. Bu hiç adil değil. Arkadaşım öğle yemeğine çağırır. Egzersiz yapma güdümü tamamen içimden çıkarır. Arkadaşın tabağından patates kızartması aşır, ama onlar kaloriden sayılmaz çünkü onları ben ısmarlamadım. Bu parti evde kocamın ve çocukların tabaklarından aşırdıklarıma devam eder. Bu gün için: +500
Perşembe: Dışarda hava harika. Hadi ya. Bu hiç adil değil. Arkadaşım öğle yemeğine çağırır. Egzersiz yapma güdümü tamamen içimden çıkarır. Arkadaşın tabağından patates kızartması aşır, ama onlar kaloriden sayılmaz çünkü onları ben ısmarlamadım. Bu parti evde kocamın ve çocukların tabaklarından aşırdıklarıma devam eder. Bu gün için: +500
Cuma: Yuppiiii! Bugün Cuma! Kimse gerçekten Cuma günleri diyet yapmaz ki. Günlük toplam: +500
Cumartesi: Waaaauw! Bugün cumartesi! Bugün biraz kaçırmanın hiç kötü bir tarafı yok. Dün gece birazcık azcık fazlamı kaçırdım ne? Bugün açım. Günü otlayarak ve koca ile filmler izleyerek geçirmece. Günlük toplam: +1000
Pazar: Suçluluk ile tüketildi. Yarın çok ciddi şekilde diyete başlamaya kararlıyım. Günlük toplam: -200.
Bir haftalık kilo verme maceramda, Pazartesiden Çarşambaya küçük bir kız gibi zorlandıktan sonra. HİÇBİRŞEY oldu. Kilo bile almış olabilirim. Emin değilim, rakamlar orda. Matematiği anlayanlar yapsın. Ben pek sevmem.
Neden başkalarının patates kızartmalarını yemenin sayılmadığı ile ilgili yaratıcı nedenler çıkarmanın limitsiz yeteneği ve 300 kalorilik bir egzersizin 500 kalorilik bir hamburger yemeye yeteceğini düşünmekle, kilo verme konusunda çok çaresizim.
Bu nereye kadar gider? İnanırmısınız ben eskiden çok ciddi spor yapardım. Haftada 3 gün 1 saat koşardım. Ela doğmadan önce. Ama şimdi koşmaktan nefret ediyorum. Koşmak bana şimdi ayakları olan matematik gibi geliyor. Ama belki bir mp3 listesi ve biraz gazla eski durumuma yaklaşırım.
Başka bir örnek... geçen gün bir klip gördüm. Diyor ki Margarita (500 kalori) yerine Mojito (200 kalori) içerseniz her seferinde 300 kalori kazancınız olur. Burdan hangi sonucu çıkarmalıyız. Mojito içmek 300 kalori yaktırır. Güzel dimi.
Sonunda yeni bir diyetim var. Fiziksel ve zihinsel olarak çok zor ama başladım. Adı: Koca tarafından fırçalanma ve aşağılanma diyeti. Çok işe yarıyor. Kocanız, sevgiliniz artık o an hayatınızdaki kişilik kimse size günde bir öğün yemek yerine verip veriştiriyor. Japonlarda nasıl kilolu insanları işe almadıklarından ve iradesiz sayıldıklarından bahsediyor. İnanın gurur kırılması işe yarıyor. Tabii siz de karşılık olarak ona öyle iğrenç şeyler söyleyeceksiniz. Şimdiden koca 7 kilo, ben 2 kilo verdim bile. Üstelik motivasyonum var, havuza gidiyorum. Koşmaya bile başlayacağım sanırım. Bakalım nasıl vakit bulcaksam. Çocukları parka götürdüğümde çevrelerinde koşsam iyi olacak sanırım. Aslında ben başka birşey yazmak için oturmuştum ama hayatımdaki bu önemli olayı yazmadan duramadım.
Hedef mi: Benim hedefim o 36 beden 501'in içine girmek.
İmza: Eski hayatını ve kıyafetlerini geri isteyen saçma kişilik.
Hedef mi: Benim hedefim o 36 beden 501'in içine girmek.
İmza: Eski hayatını ve kıyafetlerini geri isteyen saçma kişilik.
2 yorum:
36 beden anne mi olur yahu?
:) INSALLAH
Yorum Gönder