31 Ekim 2012 Çarşamba

Ece'nin tuvalet eğitimi - Ela'dan haberler



Gerçekten yazamıyorum değil mi? Diyorum ki her hafta bir kere yazayım. Bir bakıyorum haftalar geçmiş. Kendime bile yetişemiyorum.
Ece'den biraz haberler var. 2. çocukların nasıl büyüdüğünü gerçekten anlamıyor da insan. Bugün öğretmeni ''artık Ece tuvalet eğitimine hazır'' dediğinde yüzüne nasıl aval aval baktım. Sanki Ece o kadar büyümüş gibi değildi. Halbuki Ela tam 2 yaşında bunu halletmişti bile. Neyse dedim ki ''siz nasıl isterseniz, biz uyarız''. Dedim ama Ece daha tuvalete yapmadı hiç. Hep konuşuyor, ''Eveet, tuvayete yapıcam'' diyor. Ama hadi kızım dediğimizde oturup bir de ''yaptım'' diyip kalkıyor. Resmen dalga geçiyor bizimle. Bakalım bu çocukla nasıl olacak bu iş. Ela ''hayır'' derdi, hayır olurdu. Ece ''evet'' deyip kendi bildiğini okuyan çocuklardan. Yani uğraşması daha zor. Çocuk görünürde sürekli işbirliği halinde ama napıcağını kestiremiyoruz ki.

Neyse sonuçta bu hafta sonu Ece'nin bezini çıkarıp atıcaz. Bir daha da takmıycaz. Başımıza neler gelicek bilmiyoruz. Ama ne gelirse yapıcaz napalım. Ben artık çocuğun yakasını bırak işletim sistemini kurdum ve o kanalda ilerliyorum. Daha az stresli. Bu bez sürecini de halledersek, evde 4 yıl sonra bezsiz bir dönem başlıycak. Ve galiba bebek dönemimiz biticek.

Konuşması iyiydi de, mantıklı şeyler söylemeye başlayınca şaşırıp kaldım ben artık. Son diyalogumuzu yazıyorum, siz karar verin artık.
Ben: Ece sen kaç yaşındasın?
Ece: Kaç yaş oldu saymadım.

------------------------------------
Ela ise uzay oldu artık. Dedim ya takip edemiyorum artık bu çocukları. Bana mantık gerektiren sorular soruyor. Anne satrançda piyonlar düz gider falan diyor. Hızlandırılmış bir bu dönem çocuklarını anlatan kurs alsam iyi olacak galiba, çünkü eskisi gibi önceden hazırlanamıyorum artık.
Ela, çok rahatladı artık. Kardeşine bile gözkulak oluyor. Kreşe devam ediyor. Problemli hiç bir hali kalmadı. Jimnastik ve yüzmeye başladı. Zaten evdeki zamanlarını da Ece ile oynayarak geçirdiğinden sıkılacak ve bizi yoracak vakti de yok. Kendisinden ailecek çok memnunuz diyebilirim.

Kardeş olarak artık ikisi tam istediğim kıvama yaklaştılar. Evde bir organizma gibi davranıyorlar. Arkadaş aramalarımız bile geçti. Birlikte yatıp kalkıyorlar. Arada dalaş dövüş oluyor tabii ama bu durumu öngörerek yaptığım 2. çocuğun meyvelerini sonunda toplamaya başladım. Çocukla oynama zorunluluğum kalmadı. Artık ben onlara sadece imkan sağlıyorum. Evde kazı çalışmaları, ormanda gezintiler, danslar, boyamalarla artık kısmen rahatlamış bir anneyim.

Gerçi şu çocuklar bir toplasınlar, 3 ay  çalışmıycam kendimi bir spor salonuna kapatıcam diye düşünüyordum ama şimdi de işlerden çok yoğunum. Neyse napalım spor olayına yüzmeden haftada birle başladım, bu bile birşeydir.

--------------------------------------

Fizik tedavi olayı bitti. Fizik tedavi falan değil bildiğin rusların işkence metodlarını kullanıyorlar. Önce kafanızı birşeye takıp yukarı doğru çekebildikleri kadar çekiyorlar. Hani kafanızın kopma noktasında bırakıyorlar. Sonra sırtınıza bildiğin elektrik akımı veriyorlar. Yani öldürmeyecek kadar. Sonra kaynar havlular koyuyorlar bir de sırtınızı yakıyorlar. Ya işkenceyi başlatan insanlar bu insanları tedavi etmeye çalışıyordu, ya da fizik tedavi bir yalan. Neyse Fiziki işkence olayımız bitti, problemlerim tam bitmedi ama ağrılarım azaldı. Kilo vermeye başladım. Kolumdaki uyuşukluklar da azaldı. Vücuduma biraz süre verip ağırdan alıp neler olacak bakıcaz.

İşler güçler ful. Bakalım bir sonraki yazım ne zaman olacak.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Diyaloglar

Şu sıra evdeki laf ebesi sayısının birden ikiye çıktığını çok net görebiliyoruz. Çok fazla çalıştığımdan yazmaya vakit bulamıyorum ama bundan sonra arada kaydetmen istiyorum.
İşte Ela ve Ece'nın dörtlüklerinden.

Ece'nin şarkısı : İyi ki doğduuun tu yuuu.
*********************
Ela: Annecim burda hamambocegi yok cunku burda hamamlar uzak. Antalya'da vardi cunku orda hamamlar yakin.
***********************
Ben: Anne ritmik jimnastik için 2008'lileri alıyorlarmış.
Annem : 2800 liramı alıyorlamış. çüş

********************************
Ela : Dede senle oyun oynayalım mı?
Dede: Ne oynıycaz?
Ela: Sen kral ol ben kraliçe. Merak etme evlenmiycez.

********************************
Ben: Bu su sana armagan olsun.
Ela: Ama bir sise beni nasil bilebilir?

1 Ekim 2012 Pazartesi

ECE 2 Yaşında!!!


Evvveeet Ece bari 3 yaşına gelmeden bu yazıyı ekleyelim istedim. Aslında kızım 15 gün önce 2 yaşına bastı. Ama ben biraz işlerin yoğunluğu, biraz da fizik tedavi ve kolum ve boynumdaki rahatsızlık yüzünden ancak kısa bir vakit yaratabildim. Çok istiyorum aslında eskisi gibi yazmak ama bir kapılıyorum işlere ve çocuklara bir bakıyorum günler geçmiş.



Her neyse Ece hanım 2 yaşına geldi bile. Bu kadar büyüdüğüne inanmakta zorlanıyorum ama oldu işte. Ece kendi kendine ayakkabılarını giyen, çok düzgün cümle kurabilen, 2 yaş sendromlarının esintilerini görmeye başladığımız bir birey haline geldi. Evde artık çok net varlığını ortaya koyuyor. İstekleri ve beklentileri var. Hepsini söylüyor. Kreş işini bu kadar rahat çözdüğümüze inanamıyorum dersem umarım erken konuşmuş olmam. Ama Ece şu an bayıla bayıla okuluna gidiyor. Evet burnundaki sümük hiç bitmiyor, ilk antibiyotiğini bile aldı ama ablası zaten okua gidip eve virüsleri getirirken Ece'yi evde tutmak bana haksızlık gibi geliyor. 



Ela ile araları çok iyi. Gerçekten beklediğimiz iki kız ilişkisini kurmaya başladılar sanırım. Bir saat boyunca birlikte oynuyorlar ve ikisi de anne ya da baba demiyor. İnanılmaz keyifli onları beraber seyretmek. Son bir hafta içinde de beraber uyumaya başladılar. Ece'nin bazen itirazları oluyor ama genel olarak çok keyifliler. Biz de kurtulduk yatırma hapislerinden.



Kreş öğretmeni ince motor gelişiminin çok iyi olduğunu söyledi. Hatta ailenizde ''el becerisi çok iyi olan birisi var mı'' diye bile sordu. Kime çektiğini anlamak zor değil. Tabii ki ben değilim, babasının neler yapabildiğini az çok biliyorsunuz değil mi? Sanırım Ela'nın örümcek adamlığa soyunan fiziki becerilerine karşılık, Ece daha çok el becerilerinde başarılı olacak. Benim isteğim ise, spor yapsınlar ve mutlu olsunlar. Neyle olacaklarsa.



Ece Hanım'ın 2 yaş doğum günü kutlluuuu ve de mutlu olsun. Nice yıllara koca bebeğim.